4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1763 Karar No: 2012/4665 Karar Tarihi: 22.03.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/1763 Esas 2012/4665 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2012/1763 E. , 2012/4665 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/05/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/03/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (M) KARŞI OV YAZISI Dava, davalının ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/804 esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesindeki davacıya yönelik ifadelerden dolayı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin değerli çoğunluğu tarafından onanmıştır. Onama kararına aşağıda belirteceğim sebeplerle katılmıyorum. Davalı, söz konusu dava dilekçesinin; 5. bendinde; Orman Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı ... ile Başmüfettiş ..."in haklarında açtığı tazminat davasını hazmedemeyerek, arkadaşları olan Başmüfettişler ... İle ..."yı kendisi için soruşturma yapmak üzere görevlendirdiklerini, bunların da tam bir senaryo hazırlayarak savunma istediklerini, 6. bendinde; talimat üzerine geldiklerinden, görevden alınmasına gerekçe hazırlamak amacıyla kasıtlı olarak ceza teklif ettiklerini, 7. bendinde; Ceza almasını ve görevden alınmasını sağladıklarını, karşılığında da davacının Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı olduğunu ileri sürmüştür. Müfettişler statüleri itibariyle, görev emriyle kendilerine verilen inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirir, düşünce, öneri ve kanaatlerini rapor halinde ilgili makama sunarlar. Diğer bir anlatımla, yaptıkları işlem doğrudan sonuç doğurmaz. Yetkili merci bu rapora uymak zorunda değildir. Hal böyle olunca, Orman Genel Müdürlüğü Başmüfettişi olan davacı hakkındaki isnatlarıyla davalı, Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetinin sınırlarını aşmış, davacıyı talimatla ve rüşvet karşılığı vazife yapan bir kişi olarak göstermiştir. Diğer yandan; davalının kimi zaman davacı, kimi zaman davalı olduğu çok sayıda adli ve idari dava bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamaların ışığında olayı değerlendirdiğimde, bahsedilen dava dilekçesinde zikredilen ifadelerle davacının kişilik haklarına saldırının varlığının kabulü ile davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi görüşünde olduğumdan davayı reddeden yerel mahkeme kararını onayan sayın çoğunluğun kararına karşıyım. 22/03/2012