14. Ceza Dairesi 2019/5010 E. , 2020/1990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı (sanıklar ... ile ... haklarında mağdur ..."ya yönelik), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yağma (sanıklar ..., ..., ... haklarında mağdurlar ... ile ..."e yönelik)
HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ile ... ..."ın nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdur sayısınca ayrı ayrı) suçları ile sanık ..."in çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, sanık ..."ın ise çocuğun cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetlerine dair İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.10.2017 gün ve 2016/288 Esas, 2017/282 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun nitelikli yağma suçundan ( mağdur sayısınca ayrı ayrı) kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden esastan reddine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdur sayısınca ayrı ayrı) ve sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden ise istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak sanıkların bu suçlardan beraatlerine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarlarına göre duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan incelemede mağdurlar ... ile ..."in hükümlerle ilgili kanun yoluna başvurulmadığı gözetilerek dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Müşteki Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı ve sanıklar ..., ... ... ile ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurların soruşturma evresinde alınan kolluk ifadeleri ve iddianamede yer alan hususları teyit eder nitelikteki 13.09.2016 tarihli tutanak içeriği zabıt mümzi tanıkların beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesince sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetlerine dair kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taraflar arasında yaşanan olaylar esnasında TCK"nın 109/1. maddesinde tanımlandığı şekilde mağdurların hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetlerinden bir an olsun yoksun bırakılmamış olmaları ve mağdur ..."ya yönelik cinsel davranışlar hususunda mağdurun soruşturma evresinde verip yargılama aşamasında reddettiği soyut iddialarından başka sanıkların atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile müsnet suçlardan kurulan mahkumiyet hükümlerinin kaldırılarak sanıkların dosya içeriğiyle bağdaşmayan yazılı gerekçelerle beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 17.01.2018 gün ve 2017/3818 Esas, 2018/39 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak sanıkların çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun cinsel istismarı suçlarından beraatlerine dair kurulan hükümlerin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.