15. Ceza Dairesi 2018/483 E. , 2018/8548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.12.2012 tarih ve 2012/13-1300-1869 sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, sanığın yüzüne karşı verilen hükme ilişkin temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlaması için kanun yolu bildiriminin kanunun öngördüğü şekilde ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde yapılması gerektiği; somut olayda ise, sanığın yüzüne karşı verilen 27/10/2017 tarihli hükümde başvurulacak kanun yoluna ilişkin bildirimde, sürenin başlangıcı olarak “tefhiminden/tebliğinden itibaren” ibaresinin kullanılmış olması nedeniyle, sürenin “tefhimden” mi yoksa “tebliğden” itibaren mi başlayacağı konusunda duraksamaya yol açılması nedeni ile bildirimin yanıltıcı olduğu, bu nedenle sanığın, 29/11/2017 tarihli temyiz talebinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenmekle;
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosu gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı anlaşılarak yapılan incelemede;
Sanığın, kahvede oturan katılana kendisini çatı tamir ustası olarak tanıttığı, katılan çatı tamiri karşılığında anlaşarak, katılandan 300 TLaldığı, akabinde katılana Denizli"den malzeme getirtmem gerekiyor dediği ve beraber Milas İlçe merkezine geldikleri, sanığın burada müştekiden malzeme parasına karşılık 1.300 TL"de daha para alarak havale çıkarmak üzere banka şubesine girdiği, kısa süre içerisinde bankadan çıkarak içeride tanıdıklarım var, işimi kısa sürede hallettim dediği, dönüşte işi yapmaktan vazgeçtiğini bildirdiği ve aldığı parayı da iade etmediği, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları, tanıkların anlatımları, Garanti Bankası’nın cevabında olay tarihinde sanık ... tarafından herhangi bir havale işlemine rastlanılmadığının bildirilmesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit görüldüğü gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı suçu işlemediği ve eksik inceleme gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.