19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2148 Karar No: 2018/2788
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/2148 Esas 2018/2788 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, borç ödeme şartını ihlal suçundan mahkum edilmiştir. Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen 15/06/2017 tarihli karar Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma istemli olarak Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, taahhüdün geçerli olmadığına ilişkin gerekçeleri olmadığından mahkumiyet kararını bozmak için kanun yararına bozma istemiştir. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, işleyen faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğunu ve taahhüdün geçerli olmadığını belirterek mahkumiyet kararının kanun yararına bozulması gerektiğine karar vermiştir. Kararda, icra ve iflas kanunu madde 340 ve ceza muhakemesi kanunu madde 309 açıklanmıştır.
19. Ceza Dairesi 2018/2148 E. , 2018/2788 K.
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ..."ün 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesinin 15/06/2017 tarihli ve 2016/832 esas, 2017/471 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 16/02/2018 gün ve 94660652-105-07-540-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/02/2018 gün ve KYB.2018/2148 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre; 2004 sayılı Kanun"un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 18/01/2016 tarihli taahhütnamede icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz miktarı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının bu tarihler arasında işlemiş faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenle işleyen faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Şikayete konu Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/331 esas sayılı icra takip dosyasının 18.01.2016 tarihinde işleme konulduğu, aynı tarihte borçlu ...’ün icra müdürlüğüne gelerek sürelerden feragat etmek suretiyle icra takibini kesinleştirdiği ve 01.08.2016 tarihi için ödeme taahhüdünde bulunduğu, alınan taahhüt incelendiğinde icra müdürlüğü tarafından 01.08.2016 tarihi itibariyle dosya hesabının çıkartıldığı ve ödeme tarihine kadar 1.012,32 TL işleyecek faizin hesaplandığı, icra takibinin kesinleştiği tarih ile taahhüt tarihi aynı gün olması nedeniyle işleyecek faiz konusunda bir belirsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 14/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.