Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16094
Karar No: 2022/5413
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/16094 Esas 2022/5413 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2021/16094 E.  ,  2022/5413 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Basit zimmet
    HÜKÜM : 1)Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/12/2016 tarihli ve 2015/127 Esas, 2016/290 sayılı Kararı ile; nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet
    2)Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 11/12/2019 tarihli ve 2018/472 Esas, 2019/2306 sayılı Kararı ile; ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün kaldırılarak basit zimmet suçundan mahkumiyet

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık müdafin duruşmalı inceleme istemi, temyiz dilekçesinin içeriğine ve dosya kapsamına göre uygun görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nin 299/1. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen; sanık hakkında nitelikli zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün kaldırılarak eylemin basit zimmet suçunu oluşturduğu kabulüyle kurulan hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan 5271 sayılı CMK'nin 302/1. maddesi uyarınca sanık müdafin ve katılan ... vekilinin bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile hükmün ONANMASINA 25/05/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Sayın çoğunlukla aramızdaki görüş ayrılığı; kooperatif üyesi olan ve ilk derece mahkemesince kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilen ...’ın, sanığın üzerine atılı zimmet suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmadığından vekilinin temyiz isteminin reddi yerine kabulüne ilişkindir.
    Suçtan zarar görme kavramı gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu gerekse Dairemiz ile Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulanmış, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceği kabul edilmiştir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda yer alan hükümler gözetildiğinde; kooperatifler tüzel kişiliği haiz ortaklıklar olup ana sözleşmelerinde aksine hüküm olmadıkça alacaklılarına karşı yalnız mamelekiyle sorumludur. Temsile yetkili organı olan yönetim kurulu ise bütün ortakları temsil eden en yetkili organ sıfatını haiz genel kurul tarafından seçilmektedir. Bu şekilde seçilen ya da temsile yetkili kılınan kimselerin kooperatif unvanı altına imza koymaları suretiyle gerçekleştirdikleri işlemleri üyelerini değil kooperatifi bağlamaktadır. Dolayısıyla, Kanun’un aradığı asgari sayıda gerçek ve/veya tüzel kişinin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve gerekli şartların sağlanması sonrası hukuk dünyasında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan, üyelerinin seçtiği yönetim kurulu ile temsil edilen kooperatiflere karşı işlenen suçlarda “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” bizatihi kooperatif tüzel kişiliğine aittir. Bu tür suçlarda kooperatif üyelerinin doğrudan doğruya bir zararı bulunmamakta, somut olayın özelliğine göre olsa olsa dolaylı veya muhtemel zararları söz konusu olabilmektedir. Nitekim, Dairemizin kooperatif memurları tarafından işlenen suçlara ilişkin kamu davalarında kooperatif tüzel kişiliğinin haberdar edilmesi gerektiğine dair sayısızca kararı bulunduğu halde kooperatif üyelerinin davadan haber edilmediğinden bahisle vermiş bulunduğu herhangi bir kararının bulunmaması bu yöndeki düşüncemi desteklemektedir.
    Somut olayımızda; kooperatif başkanı olarak görev yapan sanığa yönelik isnat, kooperatif parasını zimmetine geçirdiğine ilişkindir. Sanığa atılı eylemle kooperatifin mal varlığında azalma olduğundan bu suçun doğrudan doğruya zarar göreni ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan kooperatif olup, bu kooperatifin üyesi konumunda olan ...’ın davaya katılma hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da temyiz hakkı vermeyeceği nazara alındığında vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken temyiz talebinin kabulüne karar verilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne yukarıda belirtilen gerekçelerle iştirak edilmemiştir. 25/05/2022







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi