Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7618
Karar No: 2015/559

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7618 Esas 2015/559 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/7618 E.  ,  2015/559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalılar ... ve ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili, dava dilekçesinde hudutlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan toplam iki parça taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    ..., Medenî Kanunun 713/6. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın ... adına tapuya tescili istemiyle karşı dava açmıştır.
    Mahkemece, davaların kısmen kabulüne, fen bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ve (B) harfleri ile işaretlenen sırasıyla 5.196,17 m² ve 5.734,74 m² yüzölçümlü taşınmazların davacı ..., (C) harfi ile işaretlenen 1.138,32 m² yüzölçümlü taşınmazın ... niteliği ile ... adına tapuya tescillerine karar verilmiş, ..., ... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 07.11.2012 gün ve 2012/10229-12200 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "çekişmeli taşınmazın (C) işaretli bölümünün kesinleşen ... sınırı içinde kaldığı saptanarak bu bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüme yönelik hükmün onanmasına, çekişmeli taşınmazın (A) ve (B) bölümlerine yönelik yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı, hükme esas alınan uzman bilirkişi kurulu raporunda (A) ve (B) bölümlerinin 1954 tarihli hava fotoğrafında ... sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmesine rağmen, aynı bilirkişi kurulu tarafından Dairenin 04.05.2011 günlü geri çevirme kararı üzerine hazırlanan raporda 1954 tarihli hava fotoğrafına göre, taşınmazın (A) işaretli bölümünün de ağaçlık niteliğinde olduğu, ilk raporda yanlış değerlendirme yapıldığının açıklandığı, yakın tarihli memleket haritasının incelenmediği, bunun yerine incelenen 1986 tarihli amenajman planında dahi (A) bölümünün ... alanında kaldığı, ziraat uzmanı raporunun da taşınmazın niteliğini açıklamaktan uzak olduğu, raporda taşınmazın kısmen fındık, kısmen ... ağaçları ile kaplı olduğu belirtilmişse de, hangi bölümde hangi bitki örtüsünün olduğunu gösteren bir kroki çizilmediği, bu krokiye göre ağaçların cinsi, yaşı, sayısının açıklanmadığı, o halde; mahkemece yeniden yapılacak keşifte, daha önceki keşiflerde incelendiği bildirilen en eski tarihli memleket haritaları ve bunların yapımına esas alınan hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15-20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ve orijinal renkli memleket haritaları stereskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin ne olduğunun belirlenmesi, üzerindeki ağaçların sayısı, yaşı, cinsi, dağılımı, baskın ağaç türünün ne olduğu ziraat uzmanına krokili rapor üzerinde açıklattırılması, ... sayılmayan bölümlerde zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanması" gereğine değinilerek taşınmazın (A) ve (B) bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölümlere yönelik hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece, davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişisi ..."nın 17/02/2014 tarihli raporuna ekili krokisinde (B) harfi ile gösterilen yerin tapu kaydının iptali ile aynı adada son bulan parselden sonra yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına fındıklık vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen yer için açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm ..., ... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1976 - 1977 yılları arasında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi, 1968 yılında yapılıp kesinleşmiş, kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Çekişmeli taşınmaz ... niteliğiyle tesbit harici bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, alınan uzman ... bilirkişi raporuna göre tescili istenen (A) harfli bölümün öncesi itibariyle memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman haritasında ... sayılan yerlerden olduğu, tescili istenen (B) harfli bölümün ise öncesi itibariyle ... sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, hükmün esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
    Ancak, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü kapsamında açılan tescil davalarında davalı konumunda bulunanların aynı dava içerisinde Medenî Kanunun 713/6. maddesi hükmü kapsamında karşılık tescil talebinde bulunabileceği, bu çerçevede davalı Hazinenin tescil talebinde bulunduğu halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek davacı gerçek kişi tarafından tescili istenen (A) harfli bölüme ilişkin dava reddedildiği, Hazinenin tescil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, dosya kapsamındaki belgelerden çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün tapulama harici bırakıldığı, bu bölümün tapu kaydının bulunmadığı anlaşılmakla tapusuz olan çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile (B) harfli bölümün tapu kaydının iptali yönünde hüküm kurulmuş olması ve tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olan davada davalılar kanunî hasım durumunda bulunduğundan, aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiş olması ile kişinin açtığı davanın red nedeni ortak olduğundan davalılar lehine tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, ayrı ayrı hükmedilmiş olması da yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
    4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
    442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
    Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
    1) ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
    2) ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
    3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
    Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
    Bu hüküm Kanunun ""Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
    Bu nedenle, davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Gülyalı İlçesinin Belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından katıldığı ilçe belediyesinin davada taraf olarak bulunması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Bu nedenle, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılarak davada taraf teşkili sağlanmalı, taraf delilleri toplanıp oluşacak sonuç kapsamında hüküm kurulmalıdır.
    Kabule göre de;
    Yargılama sonunda Medenî Kanunun 713/6. maddesi hükmü kapsamında davanın reddine karar verilen fen bilirkişisi Ekrem Kışla"nın 17/02/2014 tarihli raporuna ekili krokisinde (A) harfli bölüme ilişkin Hazinenin tescil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olan davada davalılar kanunî hasım durumunda bulunduğundan, aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiş olması ile kişinin açtığı davanın red nedeni ortak olduğu halde davalılar lehlerine tek vekâlet ücreti hükmedilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi, ... Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi