14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1308 Karar No: 2015/7276 Karar Tarihi: 30.06.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1308 Esas 2015/7276 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/1308 E. , 2015/7276 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2010 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ile duruşmasız temyizi davacılar vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.05.2014 günü için mürafa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin göderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... vekili, davacı ..... mirasçıları vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir. Davacı ... vekili kararı temyizinden sonra 05.03.2014 havale tarihli dilekçeleri ile davadan ve temyizden feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı ..... mirasçıları vekili, kararı temyizinden sonra 14.02.2014 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 19.12.2012 tarihli, 2012/13-1369 Esas, 2012/1221 karar sayılı Kararının gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; kural olarak davadan feragatin temyiz isteğinden vazgeçme yanında daha geniş kapsamlı olduğu aşikârdır. Zira birincide temyiz dilekçesinin reddine karar vermekle yetinilecek, diğerinde ise feragatin hukuki niteliği gereği bu konuda karar verilmek üzere mahkeme kararı bozulacaktır. Aynı zamanda verilen bu iki dilekçenin birbirinin devamı niteliğinde olduğu ve davadan feragatin bir yerde temyizden feragat isteğini de içereceği görüşü ile davadan feragat isteği esas alınarak çözüme ulaşılması gerektiği görüşü benimsenmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. Aynı yasanın 308. maddesi gereğince de kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. 6100 sayılı HMK"nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Bu nedenle mahkemece verilen kararın davacıların davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekir. Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı) SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.