Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Taşınmaz hissedarı olan borçlu, üçüncü kişilerle birlikte 05.04.2006 tarihli tapuya şerh edilmiş satış vaadi sözleşmesi yapmışlardır. Borçlu Z.A.’ın taşınmazlardaki hisseleri üzerine 20.04.2006 tarihinde satış vaadi sözleşmesinden sonra haciz konulmuştur. Şikayetçi, Ceyhan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/190 E. 2007/28 K. Sayılı dosyasında satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş mahkemece 14.03.2007 tarihinde borçlu adına olan tapuların iptali ile şikayetçi Y.T.adına bu hisseler üzerinde bulunan şerh ve takyidatları ile birlikte tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir ve karar 06.08.2007’de kesinleşmiştir. Bu ilam ortadan kaldırılmadığı sürece haciz şerhi şikayetçi için de geçerlidir. İcra mahkemesinin Asliye Hukuk Mahkemesinin bu ilamının aksine haczi kaldırma yetkisi yoktur. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.