13. Ceza Dairesi 2015/13794 E. , 2016/7558 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazılğının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ...’nin temyiz istemi yönünden;
Yokluğunda verilen 02.11.2012 tarih, 2007/333 Esas ve 2012/372 Karar sayılı ilamın sanık ..."nin mernis adresine 29.12.2012 ve 31.07.2013 tarihlerinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada sanığın belirtilen tarihlerde cezaevinde de olmadığı anlaşılmakla; eski hale getirme istemi yerinde görülmemiş, 29.12.2012 ve 31.07.2013 tarihlerinde tebliğ edilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 14.08.2014 tarihinde temyiz eden sanık ...’nin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Sanık ...’ın temyiz istemi yönünden;
Sanık ...’ın müdafii huzurunda alınan 03.09.2006 tarihli kolluk ifadesi,... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan 04.09.2006 tarihli ifadesi, yine aynı tarihli ... Sulh Ceza Mahkemesi’nce yapılan sorgu sırasındaki ifadesine göre; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 116/2. ve 119/1-c. maddelerine uyan eylemin suç tarihi itibariyle şikayete tabi olmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mala zarar verme suçunun 5237 sayılı TCK"nın 142. maddesine 5560 sayılı yasa ile eklenen 4. fıkrasının yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce işlendiği ve bu nedenle suçun kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, müştekinin gerek ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan 21.06.2007 tarihli ifadesinde, gerekse 13.11.2007 tarihli celsede alınan beyanında şikayetçi olmadığını söylediğinin anlaşılması karşısında; mala zarar verme suçundan şikayet yokluğu nedeni ile 5237 sayılı TCK"nın 73/4. ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Müştekinin 25.02.2006 tarihli kolluk ifadesine göre, olayın 24.02.2006 günü saat 23:30 ila ertesi gün saat 07:30 arasında olduğunun anlaşılması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, suç saati kesin olarak tespit edilmeden, hırsızlık suçundan dolayı TCK"nın 143/1. maddesindeki artırım maddesinin ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı TCK"nın 116/2. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
3-Kabule göre de;
a-Sanık hakkında hırsızlık suçu nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak tayin edilen cezadan aynı yasanın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada sonuç cezanın 2 yıl 1 ay yerine 1 yıl 13 ay hapis cezası şeklinde hesaplanması suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,
b-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-28 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi uyarınca bozmanın temyiz süresini kaçırdığı için temyiz istemi reddedilen sanık ... ile hükmü temyiz etmeyen diğer sanık ...’a da SİRAYETİNE, 26.04.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.