14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/344 Karar No: 2015/7270 Karar Tarihi: 30.06.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/344 Esas 2015/7270 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/344 E. , 2015/7270 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.08.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_ Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı ..., murisin dava konusu taşınmazlarla ilgili düzenlediği vasiyetnamenin iptali için dava açıldığını, sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 5578 Sayılı Kanunla değiştirilen 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 Sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 Sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Somut uyuşmazlıkta, yargılama esnasında borçlu (davalı) ..., dava konusu 1 ada 58 ve 840 parsel sayılı taşınmazlarda paylı malik durumundadır. Davalının murisi, davalı ..."i mirasından ıskat etmiş, adı geçen davalı tarafından vasiyetnamenin iptali davası açılmış, davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında karar tarihinden sonra 14.02.2014 tarihli mülkiyet ve pay oranlarının düzeltilmesi edinme nedeniyle oluşan tapu kayıtlarında davalı borçlu ..."in payı bulunmamaktadır. Kaldı ki, yargılama esnasında da davalı borçlu dava konusu taşınmazlarda 23.09.2011 tarihli intikal ile paylı malik olduğundan yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.