21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/2462 Karar No: 2006/8886 Karar Tarihi: 25.09.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2462 Esas 2006/8886 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/2462 E. , 2006/8886 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Şanlıurfa İş Mahkemesi Tarih : 1.2.2006 No : 58-5
Davacı yaşlılık aylığının 5.8.2003 tarihinden itibaren bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 03.03.1978 tarihinde başlayan SSK lı çalışmaları ve emekli sandığı kapsamındaki çalışmalarının birleştirilmesi sonucu toplam 5673 gün prim ödemesi bulunması nedeni ile 05.08.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, 2829 sayılı yasanın 8 maddesi uyarınca davacının son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde Bağ-Kur sigortalı fiili hizmet süresinin daha fazla olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Uyuşmazlık Davacının 10.09.1988 tarihinde başlayan vergi kaydı ve Serbest mali müşavirler ve Muhasebeciler Odası kaydına istinaden Bağ-Kur tarafından re’sen 01.09.1988 tarihinden geçerli olmak üzere tescil edilen ve hiç prim ödenmeksizin günümüze kadar devam eden Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Kanununun 13. maddesi ile değişik Ek 19. maddesindeki Bağ-Kur "a kayıt ve tescili yapıldığı halde 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların, bildirime karşı prim borcu ödememeleri durumunda, tescil tarihi itibari ile sigortalılığının duracağına, prim borcuna ait sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilemeyeceği, bu sürelere ilişkin prim tutarlarına kurum alacakları arasında yer verilmeyeceği yönündeki hükmü uyarınca davacının Bağ-Kur sigortalı olarak tescil edilmesine rağmen hiç prim ödemesinin bulunmaması nedeni ile sigortalılığının tescilden itibaren duracağı, yaşlılık aylığında bu sürelerin değerlendirilemeyeceği gözetilerek, davacının tahsis istemine SSK zorunlu ve Emekli Sandığı kapsamında geçen sigortalılık süreleri dikkate alınarak karar verilmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 28.6.2006 gün ve 2006/21-485-483 E.K. 21.6.2006 gün ve 2006/21-363-466 E:K. sayılı kararları da aynı yöndedir. Bu durumda yapılacak inceleme ve araştırmanın dava dışı Bağ-Kur"un hak alanını ilgilendirdiği belirgin olup, davacı tarafa yöntemince Bağ-Kur"un davaya dahil edilmesi için süre verilmesi, Bağ-Kur"un gösterdiği deliller de toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, taraf teşkili tamamlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.09.2006 gününde oy birliği ile karar verildi.