20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7970 Karar No: 2015/550
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7970 Esas 2015/550 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/7970 E. , 2015/550 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, 05/07/2012 tarihli dava dilekçesi ile; .... İli, ... Köyü 862 parsel sayılı 1505,75 m² yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmasının önlenmesine, taşınmazın tapu kaydı üzerinde mevcut tüm şerhlerin terkinine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile dava konusu .... İli, ... Köyü 862 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile eylemli orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 27.6.1947 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1968 yılında genel arazi kadastrosu, 26.11.1982 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 22.7.1987 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.