Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/2362
Karar No: 2006/8866

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2362 Esas 2006/8866 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/2362 E.  ,  2006/8866 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Ankara 13.İş Mahkemesi
    Tarih               : 15.12.2005
    No                   : 1398-1784 

    Davacı  maaşından kesilen sosyal güvenlik destek primi kesintisinin iptaliyle, kesilenlerin  iadesine,  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere  göre  davalının  aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
    2- Dava davacının  emekli aylığından sosyal güvcenlik destek primi kesintisi  yapılmasına  ilişkin  davalı kurum işleminin iptali ile yapılan kesintilerin faizi ile iadesi işlemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden  davacının kollektif şirket ortağı olması nedeniyle  kayıt ve tescil edildiği 30.1.1973 tarihinde şirket ortağı olduğu,  1.1.1971-1.3.1981 tarihleri arasında vergi kaydının, 21.5.1964-16.4.2004 tarihleri arasında Ticaret Odası kaydının bulunduğu  ortağı bulunduğu şirketin 9.9.2004 tarihi itibariyle  tasfiyesine karar verildiği, 1.3.1993 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, davalı kurumca 1479 sayılı Yasa"ya 4447 sayılı Yasanın 38. maddesi  ile eklenen ek 20. madde uyarınca, ticaret odası kaydının  devam  etmesi sebebiyle davacının 1.10.1999 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi tahakkuk ettirilerek davacının  aylıklarından kesilmeye başlandığı  anlaşılmaktadır. 
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın değişik 24.maddesine göre, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılanlar iki gruba ayrılmıştır. Birinci grup sigortalılar; 24 nci maddenin (a) bendinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen sigortalılar,ikinci grup sigortalılar ise; b,c,d,e,f,g, bentlerinde sınırlı olarak belirtilen şirket ortağı olan sigortalılardır. Hiç kuşkusuz bir kimsenin sigortalı sayılması için ön koşul yukarıdaki bentlerin öngördüğü koşullara sahip olma ile mümkündür. Sigortalı olma ön koşullarının (a) bendi ile diğer bentler arasında belirgin farklılıklar gösterdiği madde içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Şöyleki, 24 nci maddenin (a) bendi dışında kalan b,c,d,e,f,g, bentlerde belirtilen sigortalılardan sayılmak için ön koşul b,c,d,e,f,g, bendlerde sayılan şirketlerin "ortağı" olmak yeterlidir. Başka bir anlatımla, şirket ortaklarının zorunlu Bağ-Kur üyesi olması için 24 nci maddenin (a)bendinin öngördüğü koşullara sahip olmaları zorunlu değildir.
    Öte yandan, aynı Yasa"nın değişik 25. maddesinin (d) bendinde;  şirketlerle ilgili kalmayanların  çalışmalarına son verdikleri veya  ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği  hükmü öngörülmüştür.      
    Mahkemece, davacının şirket  ortaklığının devam etmesi halinde vergi kaydının sona ermesinin  sonuca  etkili  olmayacağı  yani vergi kaydının  sona ermesinin Bağ-Kur  sigortalılığını sona  erdirmediği  düşünülmeksizin vergi kaydının son bulması nedeniyle ticari  faaliyetinin sona erdiği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
    Yapılacak iş; davacının ticaret  odası kaydının  devam ettiğide gözetilerek davacının ortağı bulunduğu şirketin Ticaret Sicil Memurluğundan  sicil dosyası getirtilmek suretiyle şirket ortaklağının  devam edip etmediği, ediyor ise hangi tarihe kadar devam  ettiği tesbit edilerek şirketin tasfiyesine  karar verildiği de  gözetilerek çıkacak sonuca  göre hüküm kurmaktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde  hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 
    O halde, davalı Kurumun  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.9.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi