Esas No: 2021/6396
Karar No: 2022/5496
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/6396 Esas 2022/5496 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanıkların zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanmaktan suçlu bulundukları ancak ilaveli dava zamanaşımı sürelerinin gerçekleştiği için hükümlerin bozulduğu ve davaların düşmesine karar verildiği belirtilmektedir. Suçun 5237 sayılı TCK'nin 257/1-2. madde ve fıkralarında öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, sanık ... ve ... yönünden son suç tarihi olan 30/10/2008, keza sanık ... yönünden de suç tarihi olan 10/05/2007 ile inceleme günü arasında durma süreleri nazara alındığında dahi ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği belirtilmektedir. Kararda, hükümlerin bozulmasına ve davaların düşmesine karar verilirken 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile CMUK'un 321. maddesi gözetilmiş; ancak yeniden yargılama gerektirmediği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düştüğü vurgulanmaktadır.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 257/1-2. madde ve fıkraları
- 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- CMUK'un 321. ve 322/1. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma (sanıklar ... ve ... hakkında), icrai davranışla görevi kötüye kullanma (sanık ... hakkında)
HÜKÜM : Mahkumiyet (sanık ... hakkında), beraat (diğer sanıklar hakkında)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
10/05/2007 ve 30/10/2008 olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında 2010 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanıklara isnat edilen suçun 5237 sayılı TCK'nin 257/1-2. madde ve fıkralarında öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, sanıklar ... ve ... yönünden son suç tarihi olan 30/10/2008, keza sanık ... yönünden de suç tarihi olan 10/05/2007 ile inceleme günü arasında durma süreleri nazara alındığında dahi ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 26/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.