Taraflar arasındaki davadan dolayı Yenişehir Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 08.10.2009 gün ve 2007/257 esas - 2009/234 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 13.4.2010 gün ve 13709-4217 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteklerine ilişkin olup; mahkemece, davalı İbrahim yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar aleyhindeki davaların kabulüne dair verilen karar Dairece onanmış ve davalılar vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Her nekadar, mahkemece 15.06.2010 tarihli ek karar ile “Daire onama harcının yatırılmasıyla ilgili ihtarda belirtilen süreye riayet edilmediği” gerekçesiyle “ HUMK.nun 434/son maddesi uyarınca tashihi karar isteminin reddine” karar verilmiş ise de, anılan madde temyiz harç ve giderleri ile ilgili olup, HUMK.nun 442/A maddesi uyarınca da karar düzeltme giderlerinin yatırılmaması halinde uygulanacağı açıktır. Daire onama harcının yatırılmaması karar düzeltme hakkının kullanımına engel teşkil etmez. O halde, anılan ek kararın yasal olduğu söylenemeyeceğinden Yerel Mahkemenin 15.06.2010 tarih ve 2007/257 esas,2009/234 karar sayılı ek kararının ortadan kaldırılarak yapılan inceleme sonucunda; miras bırakan Rahim’in çekişme konusu 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/6 payını 23.05.1979 tarihinde bağış yoluyla davalı oğlu O.temlik ettiği, murisin kalan 5/6 payı ile davalı O.muristen edindiği 1/6 payı 14.10.1985 tarihinde dava dışı kişiye satış suretiyle devrettikleri ve bu kişinin de taşınmazın tamamını 19.12.1985 tarihinde aynı şekilde davalı O.devrettiği; başka bir ifadeyle miras bırakanın taşınmazın 1/6 payını bağış ve 5/6 payını ise satış suretiyle davalıya intikal ettirdiği görülmekle; bağışa konu 1/6 pay bakımından muris muvazaasının söz konusu olamayacağı ve 1.4.1974 tarih ½ Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, böylesi bir tasarrufun koşullarının gerçekleşmesi halinde T.M.K."nun 560 ilâ 571.maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu oluşturacağı, oysa dava ile tenkis istenilmediği, neticeten ortada geçerli bir işlem bulunduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 5/6 payı üzerinden davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından davalı tarafın karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile, Dairenin 13.04.2010 tarih ve 2009/13709esas, 2010/4217 karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve Yerel Mahkemenin 08.10.2009 tarih ve 2007/257 esas, 2009/234 karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.