Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6776
Karar No: 2010/10455
Karar Tarihi: 14.10.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/6776 Esas 2010/10455 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/6776 E.  ,  2010/10455 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KÖYCEĞİZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/03/2010
    NUMARASI : 2009/263-2010/81

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakan M.577 parsel sayılı taşınmazını 1993 yılında davalı oğlu A.ile dava dışı oğlu H.den olma torunu davalı M. 1/2"e paylı olacak şekilde ve satış suretiyle 607 parsel sayılı taşınmazını ise 9.4.2003 tarihinde davalı oğlu A. ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, ancak yapılan işlemlerin kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı A. ölünceye kadar bakma akdinin gereklerini yerine getirdiğini, miras bırakanın başka taşınmazı olup, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı işlem yapılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş, davalı M. 577 parsel sayılı taşınmazın temlikinin gerçek satış olup, satış bedelini dedesine ödediğini, iddiaların doğru olmadığını ifade edip, davanın reddini istemiş davalı A.ise, miras bırakan 577 parsel sayılı taşınmazdaki payı, kendisinin miras payına karşılık devrettiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, miras bırakanın ölünceye kadar bakma akdi ile 607 parsel sayılı taşınmazını temlikinde gerçek iradesinin bakımının karşılanması ve yalnız kalmamak olup, davalı A.de akit yükümlülüklerini yerine getirdiği 577 sayılı parsel bakımından da davalı M.alım gücünün bulunduğu satışların muvazaalı olgusunun ispatalanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili ile davalı A. C.vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanı M. C. dava konusu 577 parsel sayılı taşınmazını 2.8.1993 tarihinde ve satış suretiyle davalı oğlu A.ile torunu ( dava dışı oğlu H.çocuğu ) davalı M. temlik ettiği, çekişmeli 607 sayılı parselini ise 9.4.2003 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğlu A. devrettiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; davalı A. bakım borcunu yerine getirdiği, esasen bu hususun davacıların da kabulünde olduğu, miras bırakanın temlik dışı daha değerli başka taşınmazının bulunduğu, böylece murisin davalı A.yaptığı temlikin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olmayıp, gerçek bakım karşılığı, başka bir ifadeyle ölünceye kadar bakımının sağlanması amaç ve iradesiyle gerçekleştirildiği belirlenmek ve benimsenmek suretiyle 607 sayılı parsel bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında ve keşfen belirlenen değere göre yargılama sırasında noksan harç tamamlanmadığından davalı A. lehine hükmolunan vekalet ücretinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları ile davalı A. temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Davacıların 577 sayılı parselle ilgili temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır.
    Öte yandan miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını, mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. O halde miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı ? yoksa mal kaçırma amacın mı ? üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur.
    Somut olaya gelince; miras bırakanın 577 parsel sayılı taşınmazını aynı gün iki farklı akitle 2/4’er pay şeklinde davalı oğlu A.ile 1973 doğumlu torunu davalı M. satış suretiyle 2.8.1993 tarihinde temlik ettiği, temlik tarihinde murisin işbu taşınmazın satışı için haklı bir nedeni ve paraya ihtiyacının olmadığı, akit tarihi itibariyle taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında aşırı oransızlık bulunduğu, davalı A.’nin temlikin miras payına karşılık yapıldığını beyan ettiği, davalı M. ise gerçek satış olduğunu kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, anılan bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakanın 577 parsel sayılı taşınmazını diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiği sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca; davalılar A... ve M.hakkındaki 577 parsel sayılı taşınmazla ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi