Davacı 713663642 sicil numarasına yapılan ödemelerin kabulü ile  sigortalılıktan sayılmasına    karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, giriş  bildirgesinin bulunmadığı , dolayısıyla tescil şartının  gerçekleşmediği gerekçesiyle kurumca  kabul edilmeyen  prim ödemelerinin geçerli olup olmadığının ve prim ödemelerinin kapsadığı bu  sürenin sigortalılıktan  sayılıp sayılmayacağına ilişkindir.
Davacının 16.6.2003 tarihinde kurum kayıtlarına intikal eden  giriş bildirgesi ile 7.11.2002 tarihinden itibaren  Bağ-kur sigortalısı olduğu, vergi kaydına göre 619 sayılı KHK’nin geçici 1. maddesi hükmünden faydalanılarak hizmet kazanmak amacıyla borçlanma talebinde bulunduğu, kurumun davacının 28.8.1990-31.1.1996 tarihleri arasındaki vergi kaydını dikkate alarak  66 aylık süre için 4.323.708.708 TL’lik  borçlanma bedelini  ödemesini davacıya bildirdiği, davacının  28.1..2004 tarihli dilekçe  ile  kuruma başvurarak, 1995- 1996 yıllarında 713.663.642  Bağ-Kur numarası  üzerinden prim yatırdığını belirterek, bu primlerin bildirilen borç miktarından düşülmesini kalan miktarın  kendilerine  bildirilmesini talep ettiği, kurumun 11.2.2004 tarihli yazısı ile tescili bulunmadığı  gerekçesi ile önceki ödemelerin kabul  edilmeyeceğini, müracaatı  halinde iade edileceğini bildirdiği  davacı vekilince kurum işleminin iptali ile borçlanmanın  geçerliliğine ilişkin açılan davanın ise, mahkemece davacının  tescil edilmeksizin    prim ödemelerinde bulunduğundan  bahisle reddine karar verildiği ancak dosyadaki belgelere  göre, davacının 28.8.1990-31.1.1996 tarihleri arasında vergi  mükellefiyetinin  bulunması  Bağ-Kur"a giriş bildirgesinin bulunmadığı bildirilmekle birlikte kurumca  verildiği açık olan   713.663.642  Bağ-Kur numarasına sahip olması, davacı ile Bağ-Kur  arasında  prim ödeme planının yapılması   bu plana uygun olarak yapılan  ödemelere ilişkin makbuzların  mevcut olması ve ödemelerin kurum hesabına girdiğinin açık olması dikkate alındığında giriş  bildirgesi bulunmasa da   davacının kurumda kayıt ve tescilinin bulunduğu  ortadadır. Öte yandan tüm bu işlemler ve ödemeler gerçekleştirildikten sonra  sırf giriş bildirgesinin bulunmadığı gerekçesiyle sigortalılığın geçersizliğine  karar verilmesi hakkaniyete de uygun  bulunmamaktadır.
Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular  nazara alınarak davacının 1995-1996 yıllarında yaptığı ödemelerin  o dönemde geçerli olan prim tarifesine göre  ne kadarlık bir süreye tekabül ettiği  gerek kurumdan sorularak  gerekse  uzman bilirkişiye hesaplattırılarak davacının 28.8.1990-31.1.1996  dönemi  66 aylık süre için sorumlu olduğu borç  miktarından düşülerek  sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, giriş bildirgesinin bulunmadığı yapılan ödemelerin sebebinin anlaşılmadığı gibi  gerekçelerle eksik araştırma ve inceleme  ile hüküm kurulması   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.9.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.