Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/6495 Esas 2022/5737 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme : BAKIRKÖY 4. Ağır Ceza Mahkemesi

Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararı ve aynı maddede 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin 2021/13021 esasında kayıtlı, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/10/2015 tarih, 2014/341 esas ve 2015/310 karar sayılı dosyası ile birlikte yapılan incelemede; UYAP ve dosya içeriğinden ulaşılan bilgilere göre sanık hakkında 08.04.2014 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yapma eylemi nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2014 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli, 2014/341 esas ve 2015/310 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda TCK'nın 188/3, 62, 52. maddeleri uyarınca verilen 4 yıl 2 ay hapis ve 100 TL adli para cezasına ilişkin hükmün temyiz edilmesi sonucu Dairemizin 27.04.2022 tarih, 2021/13021 esas ve 2022/5736 sayılı kararı ile bozulduğu; temyize konu dosyada ise sanığın 17.01.2014, 31.01.2014, 05.02.2014 tarihli eylemlerinden dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 10.11.2014 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, suç tarihleri ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin bulunmadığı; ayrıca sanık hakkında 14.08.2014 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yapma eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 18.12.2014 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasının İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/8 esas sayılı dosyasında kayıtlı olup, temyize konu dosya ile Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/341 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığı anlaşılmakla; belirtilen davaların Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/341 esas sayılı dosyasında birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerinin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA,
C- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre sanığın 26.12.2012 tarihinde uyuşturucu madde bulundurduğu sabit ise de, uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair ikinci bir eylemi tesbit edilemediği gibi diğer sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna iştirak ettiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu nedenle tek olan eyleminin bir suç oluşturduğu ve zincirleme suçun söz konusu olmadığı gözetilmeden; sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi uygulanarak artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA,
D- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Sanığın soruşturma aşamasında sadece uyuşturucu madde kullandığına ve tüm aşamalarda uyuşturucu madde ticareti yapmadığına ilişkin anlatımları, sanığın babasına ait araçta ele geçen esrarın kendisine ait olduğuna ilişkin beyanı, esrarın ele geçiriliş yeri ve şekli, ele geçen esrarın miktarı itibariyle kullanım sınırları dahilinde bulunması, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu durumda sanığın sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanık hakkında TCK'nın 191/8. maddesi de gözetilerek kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm kurulması gerekirken, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA,
27.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.