Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8442
Karar No: 2010/10427
Karar Tarihi: 14.10.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8442 Esas 2010/10427 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/8442 E.  ,  2010/10427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇİFTLİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/12/2009
    NUMARASI : 2008/112-2009/217

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 163 ada 41 parsel sayılı taşınmazında davalı lehine irtifak hakkı tesis edilmesine r... gösterdiğini ancak tapuda iradesinin fesada uğratılarak taşınmazın mülkiyetinin davalıya devredildiğini sonradan öğrendiğini ileri sürerek, hile nedeniyle tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davacının kendi rızasıyla taşınmazını sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalıya yapılan satışın hile nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; 163 ada 41 parsel sayılı taşınmazın 27.03.2002 tarihli akitle davacı tarafından davalıya satış suretiyle devir edildiği, eldeki davanın ise 01.09.2008 tarihinde açıldığı görülmektedir.
    Davacının, taşınmazın bir kısım payını ev yapmak üzere davalı oğluna devretmek isterken hile ile taşınmazın tamamının satıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı görülmektedir.
    Bilindiği üzere, hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K"nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir.
    Somut olaya gelince; davacının 15.12.2009 tarihli duruşmada hile olgusunu yaklaşık iki yıl önce öğrendiğini öğrendikten hemen sonra da davalı oğluna taşınmazın yarısını diğer oğluna vermesini istediğini, kabul etmemesi üzerine eldeki davayı açtığını beyan ettiği görülmektedir.
    Davacının, 15.12.2009 tarihli beyanı irade açıklaması olup bu kanıtlanmış değildir. Kaldı ki davacının davadan iki yıl önce durumdan açıkladığı biçimde davalıya karşı beyanda bulunduğu varsayılsa bile bu beyanın iptal hakkının kullanılması ve bu yönde hukuksal yollara başvurulacağı biçiminde bir ihtarı içermediği gibi o tarihten dava tarihine kadar oyalanmış olması da Borçlar Kanununun 31. maddesindeki hak düşürücü sürenin geçirildiğinin bir başka kanıtıdır.
    Hal böyle olunca; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi