4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/1805 Karar No: 2012/4625 Karar Tarihi: 22.03.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/1805 Esas 2012/4625 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/1805 E. , 2012/4625 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ. ve diğeri aleyhine 18/04/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, trafik kazası nedeni ile ölümden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur. Davacılar, davalının sevk ve idaresindeki araçla oğullarının kullandığı araca çarparak ölümüne neden olduğunu ileri sürerek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalı ise kusur ve sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davacıların desteği oğullarının %75 oranındaki asli kusuru ile kazaya neden olduğu yönündeki bilirkişi raporu benimsenerek hesaplanan destek tazminatı ile birlikte 2.500,00’er TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Somut olaya gelince, davacıların oğullarının ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geliş biçimi, olay tarihi, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir olunan manevi tazminat tutarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.