Esas No: 2019/6291
Karar No: 2020/5793
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay 10. Daire 2019/6291 Esas 2020/5793 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6291
Karar No : 2020/5793
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı(Mülga … Kurumu)
VEKİLLERİ : Av. …
I. Huk. Müş. Av. …
Huk. Müş. Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, davacılardan …'ın 07/05/2002 tarihinde tedavi gördüğü … SSK Hastanesinde yapılan enjeksiyon neticesinde sağ ayağında meydana gelen fonksiyon kaybının idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığından bahisle uğranıldığı iddia edilen zarar nedeniyle, … için 89.342,24 TL maddi, 25.000,00 TL manevi, annesi … için 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olaya ilişkin olarak, ilgililer hakkında açılan ceza davasında alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarih ve …sayılı raporda özetle; …'ın 07/05/2002 tarihinde akut apandisit tanısı ile SSK … Hastanesine yatırıldığı ve uygulanan apendektomi sonrası 14/05/2002 tarihinde taburcu edildiği, daha sonra 11/06/2002-21/06/2002 tarihleri arasında aynı hastaneye sağ bacakta uyuşma hareket güçlüğü nedeni ile müracaat ederek peroneus paralizisi nedeni ile yatırılan … adına düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan bilgi ve bulgular birlikte değerlendirildiğinde, sağ kalçaya yapılan hatalı enjeksiyon sonucu mevcut bulguların ortaya çıktığı, enjeksiyonu yapan kişinin adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı, arızasının şahsın hayatını tehlikeye maruz kılmadığı, onbeş gün mutad iştigaline engel teşkil edeceği, devamlı uzuv zaafı niteliğinde olduğu, yönünde görüş bildirildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen E:… sayılı dava dosyasında …Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla talimat üzerine oluşan maddi zarar miktarının tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda, …'ın %28 oranındaki işgücü kaybı zararının 89.342,24 TL olduğunun tespit edildiği, adı geçenin sağ bacağında meydana gelen %28 oranındaki kalıcı uzuv kaybının tedavi gördüğü hastanede yapılan hatalı enjeksiyon sonucunda meydana geldiği, bu durumun hizmetin kötü işlemesi nedeniyle idarenin hizmet kusurunu oluşturduğu sonucuna ulaşıldığından, bilirkişi raporu ile tespit edilen 89.342,24 TL maddi zararın davalı idarece davacı …'a ödenmesi gerektiği, davalı idarenin kusurlu bir eylemi sonucunda adı geçenin sağ bacağında meydana gelen uzuv kaybından dolayı davacıların duyduğu elem ve üzüntü nedeniyle, uğranılan manevi zararın tazmini amacıyla, olayın oluş biçimi, zararın boyutu, idarenin kusurunun ağırlığı dikkate alındğında …'ın manevi zararına karşılık olarak 25.000,00 TL ve annesi davacı … için manevi zararına karşılık olarak 10.000,00 TL tazminatın davalı idarece ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, usule yönelik olarak, davanın süresinde açılmadığı, esasa yönelik olarak, dava konusu olayda ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, kusurun kesin ve açık bir şekilde ortaya konması gerektiği, muhtemel komplikasyonları sağlık hizmetinin bünyesinde barındırdığı, davalı idarenin tazminat ödeme mükellefiyetinin doğması için aranan şartların gerçekleşmediği, özellikle çocuk, yaşlı, aşırı zayıf kişilerde zerk edilen ilacın etkisiyle siyatik sinirin komprese uğrayabileceği, Yargıtayca görev yönünden reddedilen dosyadaki rapor ile ceza yargılamasında beraat ile sonuçlanan dosyadaki raporun, bu dosyada hükme esas alınmasının eksik incelemeye sebep olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya sadece Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacılardan …'ın, ağrı, bulantı, kusma ve ateş şikayetleriyle 07/05/2002 tarihinde … SSK Hastanesine başvurduğu, burada yapılan muayenesinin ardından akut appendisit tanısıyla yatırılarak appendektomi ameliyatına alındığı, yatarak tedavi gördüğü sırada kas içine uygulanan enjeksiyon sonrasında sağ bacağında uyuşma ve hareket güçlüğü geliştiği, 12/08/2002 tarihli ENMG raporunda, sağ alt ext. incelemesinde fibüler sinirde tama yakın denervasyon bulguları izlendiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re'sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin birinci fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 65. maddesinin birinci fıkrasında, bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında, asli müdahale davası ile asıl yargılamanın birlikte yürütüleceği ve karara bağlanacağı; 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacılar tarafından, hatalı enjeksiyon nedeniyle davacılardan ...'ın sağ bacağında fonksiyon kaybı meydana geldiği iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği dikkate alındığında bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, esastan yeniden karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın res'en ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.