15. Ceza Dairesi 2016/4985 E. , 2018/8517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ..., ... hakkında; TCK’nın 204/2, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
2-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan; beraat (ayrı ayrı)
3-Sanık ... hakkında, resmi belgede sahtecilik suçundan; beraat
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ... tarafından; nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık, ...’in muhasebeci olarak görev yaptığı, sanık ...’nun da torunu olan sanık ...’dan aldığı genel vekaletname ile inşaat işleri yaptığı, bu çerçevede sanık ..., sanık ...’in işlettiği işyerinde fiilen çalışmadığı halde bu işyerinde çalışmış gibi gösterilmesi sonucunda sağlık harcamasından yararlanarak kurumun toplam 2.472 TL zararına sebebiyet verimek suretiyle sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ...’nun dedesi olan diğer sanık ...’ya işlerini takip etmesi için vekaletname verdiği ve işlerin fiilen sanık ... tarafından yerine getirildiği dikkate alınarak, sanık ...’ın yapılan iş işlemler ile ilgisinin bulunmadığının belirlendiği, ayrıca, sanık ... tarafından işletilen işyerinin paravan olmayıp gerçekte iş yapan bir işyeri olduğu, sanık ’in, başka işyerindeki sigorta kaydı nedeniyle katılan kurumun zararının oluşmadığı ve adı geçen sanığın sigorta primlerinin de yatırıldığı dikkate alınarak katılan kurum ile işveren arasında hukuki bir ihtilaf bulunması ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında bu gerekçeler doğrultusunda verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemlerin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ... tarafından işletilen işyerinin paravan olmayıp gerçekte faal olarak çalışan bir işyeri olduğu, sanıklar Adil ve Mehmet aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, bu işyerinde sanık ...’in fiilen işçi olarak çalıştıklarını belirttikleri, buna göre, sanık ...’in, işyerinde fiilen çalışmadığının aksinin ispatlanamadığı, işyerinin muhasebe işlerini yürüten ve sanık ...’in talimatı ile iş yapan sanık ...’in de, söz konusu işyerinde fiilen kimin çalıştığını bilme zorunluluğunun bulunmadığı ve sanık ...’in işyerinde fiilen çalışıp çalışmadığını bildiğine dair delil bulunmadığı, buna göre sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmaması ile suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanıkların 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a,e maddeleri gereğince beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de; işe giriş bildirgesi verme yükümlülüğünün 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 9. maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 8. maddesi uyarınca işverene ait olması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2-A maddesinde belirtilen “muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu” kapsamındaki işlerden olmaması nedeniyle, aynı Yasa"nın 47. maddesine göre, anılan meslek mensuplarının görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suç kapsamında sayılamayacağı cihetle, sahtecilik eyleminin 5237 sayılı TCK"nun 207/1 maddesi kapsamında özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.