Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/4364 Esas 2018/8516 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan; beraat
b- TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet (8 kez)
c- TCK’nın 204/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet (3 kez)

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen beraat hükmü ile katılan ...’a yönelik dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümleri katılan vekili tarafından, dolandırıcılık ve diğer resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanını kullanarak katılan ...’ın işyerini kiraladıktan sonra katılana kira bedeli vermediği gibi su, elektrik vs. gibi ödemeleri yapmadığı, katılanın sanığa elden 20.000 TL para verdikten sonra sanığın karşılığında katılana sahte bonolar verdiği, en sonunda işyerindeki eşyaları alarak götürdüğü, işyerinde çalışan diğer katılanlara da sahte nüfus cüzdanını gösterip onlardan para alıp karşılığında sahte senetler vermek suretiyle ortadan kaybolduğu, böylece sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın sahte nüfus cüzdanını kullanarak katılanlardan haksız menfaat elde etmiş olması karşısında; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık olarak nitelendirilen eylemlerin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddelerinde öngörülen “kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,


Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca, aleyhe temyiz bulunmayan dolandırıcılık suçlarından verilen hükümler açısından, sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.