15. Ceza Dairesi 2017/15478 E. , 2018/8514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ...’nin katılanla bir şekilde tanıştığı, katılana, ekonomik durumunun iyi olmadığını, bankadan kredi alamadığını, taşınmazını muvazaalı olarak devretmesi durumunda kredi çekebileceğini belirterek katılanın taşınmazını bedelsiz olarak devraldığı, ertesi gün taşınmazı diğer sanığa devrederek ortadan kaybolduğu, böylece sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Katılanın iddiaları ile ilgili olarak yeteri kadar araştırma yapılmadığı dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanık ... ifadesinde, katılanı arkadaşının annesi olan Gültan Beşdoğan isimli kişi aracılığı ile tanıştığını, arkadaşı Gökhan ve annesinin, katılanın evini satacağını söylemesi üzerine evi katılandan satın aldığını belirtmesine göre, sanığın ifadesinde adı geçen kişilerin tanık sıfatıyla dinlenerek katılanı tanıyıp tanımadıkları, katılanın evi gerçekte satmak isteyip istemediği ile sanıkla bu şekilde iletişim kurup kurmadıklarının sorulması, suça konu evin, katılan tarafından sanık ...’ye, 68.000 TL’ye, sanık ... tarafından da diğer sanığa 110.000 TL’ye satıldığı belirtilmekle, evin suç tarihi itibari ile gerçek değerinin belirlenmesi, buna göre, iddia edilen satış değerlerinin hayatın olağan akışına uygun olup olmadığının tespit edilmesi, sanık ..., evi katılandan satın alırken, 17.500 TL’yi elden katılana verdiğini, 5.250 TL’yi de PTT aracılığı ile katılana gönderdiğini belirtmekle, söz konusu paraların gerçekte katılana verilip verilmediği, bu paraların veya geri kalan paranın ödendiğine dair tarafların elinde veya banka kayıtlarında bir bilgi ve belge bulunup bulunmadığının araştırılması, aynı şekilde sanık ...’in, katılana ödediğini belirttiği 110.000 TL’nin herhangi bir belgeye istinaden verilip verilmediğinin araştırılması, sanık ..., diğer sanığın akrabası olduğunu söylemesine rağmen sanık ..., sanık ...’yi esnaf olarak tanıdığını belirtmekle, tarafların ifadeleri arasındaki bu çelişkinin giderilmesi, sanıklar arasındaki akrabalık ve yakınlık durumu ile taşınmazın gerçek değerine göre sanıkların suç kastıyla ve eylem ve fikir birliği içinde hareket edip etmediklerinin araştırılması, söz konusu taşınmaz ile ilgili olarak hukuk mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası açıldığı belirtilmekle ilgili dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, onaylı suretinin dosya içine konulması, katılan, sanık ...’nin taşınmazı, krediye teminat göstermek için muvazaalı olarak aldığını belirttikten sonra sanık ... de, kredi çekmek için bankaya başvurduğunu, buna rağmen banka tarafından kredi başvurusunun onaylanmadığını belirttiği, buna göre, sanığın, söz konusu taşınmazı satın aldığına ilişkin beyanı ile bankadan kredi çekmek için başvuru yaptığına dair beyanı arasında çelişki bulunduğu dikkate alınarak bu çelişkinin giderilmesi, sanığın bu şekilde bir kredi başvurusunda bulunup bulunmadığının araştırılması, sanıklar ve katılanın banka kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, aralarında bir para transferi gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ile ilgili kayıtların dosyaya konulması, sonucuna göre, sanıkların uzlaştırma kapsamında olan TCK’nın 157/1. maddesi kapsamında dolandırıcılık suçunu işleme kastıyla hareket edip etmediklerinin karar yerinde tartışılarak hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.