8. Hukuk Dairesi 2013/20092 E. , 2014/10376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2013/102-2013/154
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklı tarafından İzmir 7. İş Mahkemesi"nin 2011/483 E., 2012/900 K. sayılı ilamına dayanılarak ilamlı takip başlatılmış; şikayetçi borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, ilamdaki alacak kalemlerinin brüt miktarlar olarak talep edilmiş olduğunu, oysa yasal kesintilerinin hesaplanarak net miktarlarının bulunması gerektiğini, ayrıca kıdem tazminatı alacağı için bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı değil, bu orandan çok daha yüksek faiz talep edilmiş olması nedeniyle icra emri ile fazla taleplerin iptalini talep etmiş, Ziraat Bankası ve Halk Bankası"ndan faiz oranlarının getirtilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, Gelir Vergisi Kanunu"nun değişik 94. maddesi gerekçe gösterilerek, gelir vergisi ve gerekli kesintilerin icra müdürlüğünce yapılacağı belirtilmiş, faize itiraz da incelenmeksizin davanın reddine karar verilmiş; karar, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu"nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince işveren nakden veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 8. maddesine göre borçlu işveren, vergi sorumlusu alacaklı, işçi de vergi mükellefidir. Takip konusu olan alacakların dayanak ilamda brüt olarak hesaplandığı belirtildiğinden verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlu idarenin ilamda yazılı alacaklarda “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemeye zorunlu olduğu miktarlarda kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olacaktır (HGK.nun 27.06.1984 tarih ve 12-280/752 sayılı kararı).
Takip dayanağı ilam içeriği ile ilgili yasal düzenlemeler nazara alındığında, işverence işçiye ödenen ücretin ödenmesi sırasında, işçinin mükellefi olduğu gelir ve damga vergisi ile sigorta prim borçlarının kaynaktan yatırılması kuralı gereğince işverence ödemeler sırasında
.//..
2013/20092-2014/10376 -2-
kesilerek ilgili kurumlara yatırılması zorunludur. İşverence eksik ödenen ücretin ilamla brüt olarak tespit edilmiş olması halinde de, işverence ödeme hangi tarihte yapılması gerekiyor ise, o tarihte ödenecek miktar matrah alınacak ve yine o tarihteki oranlar uygulanacaktır. İlamla belirlenen toplam alacak matrah alınarak ve takibe konduğu tarihteki oranlar nazara alınarak hesaplama yapılamaz.
Öte yandan, HGK.nun 20.9.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere mahkemece; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen ilkelere göre, kıdem tazminatı açısından tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerektiği de gözetilerek, net miktarlar üzerinden düzenlenecek bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.