8. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/20094 Karar No: 2014/10375 Karar Tarihi: 22.05.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/20094 Esas 2014/10375 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2013/20094 E. , 2014/10375 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/04/2013 NUMARASI : 2013/164-2013/219
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklı tarafından İzmir 1. İş Mahkemesi"nin 2011/539 Esas, 2013/91 Karar sayılı, 18.02.2013 tarihli ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlanmış; borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda takibe konu ilamın hüküm fıkrasında alacak kalemlerinin “davalıdan tahsiline” şeklinde hüküm kurulduğunu, hangi davalıdan tahsil edileceğine karar verilmediğini, bu nedenle ilamın icrasının mümkün olmadığını belirtmiş ayrıca ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının brüt ücret üzerinden takibe konu edilemeyeceği ve faiz oranları ile faiz miktarı hususunda da itiraz ve şikayette bulunmuştur. Mahkemece, ilamın hüküm fıkrasında tahsiline karar verilen işçi alacaklarının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesi hususunun tavzihi gerektiren bir husus olduğu gerekçesiyle yerinde görülmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra müdürlüğü ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. Sayılı ilamları). Takibe dayanak ilamda “müşterek müteselsil” sorumluluk belirtilmediğine ve “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğuna göre, ilamda üç davalının yer aldığı dikkate alınarak davalıların her birinin 1/3 er oranında sorumlu oldukları gözetilerek ve bunun yanında diğer itiraz ve şikayetleri de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.