14. Hukuk Dairesi 2016/13748 E. , 2020/1526 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalılar-karşı davacılar aleyhine 02.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi davalılar karış davacılar vekili tarafından, davacı-karşı davalı aleyhine 21.04.2014 gününde verilen dilekçe ile aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ortaklığın giderilmesi, karşı dava Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine” ilişkindir.
Davacı-karşı davalı vekili, tarafların murisi ...dan intikal eden ..İli,... İlçesi, ...-İmar Mahallesi, 12095 ada 2 parsel sayılı 3 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar-karşı davacılar vekili, taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine gerek olmadığını, davacının kötü niyetli olarak dava açtığını, dava konusu taşınmazda davalı-karşı davacı ...’nın oturduğundan bahisle asıl davanın reddini, karşı dava olarak davalı-karşı davacı ...’nın üzerinde oturduğu dava konusu taşınmazda TMK 652. maddesi gereğince davalı-karşı davacı ...’nın vefatına kadar ev içindeki eşyalarla birlikte oturma hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın Ankara 8. Aile Mahkemesinin 2014/802 D.İş 2015/27 D.İş sayılı Kararında aile konutu olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı-karşı davalı vekili ve davalılar-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davalılar-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nin 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 652 maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir.
Sağ kalan eş mirasçı ise; miras paylaşımında, aralarındaki mal rejimi ister edinilmiş mallara katılma rejimi, ister mal ayrılığı, ister paylaşımlı mal ayrılığı, ister mal ortaklığı olsun, katılma olanağı bulunsun veya bulunmasın mal rejimindeki hakları dışında, mirasın paylaşımında aile konutu ve ev eşyalarının kendisine özgülenmesini isteyebilecektir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir.
Somut olayda; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında sayılan aile konutu hakkında; sağ kalan eş kendisine miras hakkına mahsuben aile konutunda mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Davacının, TMK"nın 652/1 maddesi uyarınca muris ile birlikte yaşadığı, başka bir deyişle hükmen aile konutu olarak tespit edilen taşınmazda miras payına mahsuben mülkiyet hakkı bulunmaktadır.
Dava konusu taşınmaz üzerinde sağ kalan eş olan davalı-karşı davacı Meryen Otacı’nın TMK 652. maddesine göre kendisine özgülenmesini talep edebilmesi için haklı sebepler bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Haklı sebebin varlığı, her somut olayda hâkim tarafından değerlendirilecektir. Aile konutunun değeri, bu değere mülkiyet, intifa ya da oturma hakkının etkisi, ölen eş ile sağ kalan eşin mirasçılarının aynı olup olmadığı, sağ kalan eşin yaşı, mirasçılarla kişisel ilişkileri, mali gücünün konutun ve ev eşyasının değerini karşılayıp karşılamayacağı, adına kayıtlı taşınmazlar olup olmadığı, sağ kalan eşin altsoyunun olmaması gibi haller hâkimin haklı sebeplerin varlığının tayininde değerlendirmesi gereken hallerdir.
Haklı sebeplerin varlığının tespit edilmesi halinde ise mahkemece, murisin tüm terekesi tespit edilerek terekenin toplam değeri belirlenmeli, daha sonra mirasçıların miras paylarının ayrı ayrı değerleri belirlenmelidir. Bu hesaplamalar sonucunda, aile konutu ve eşyaların değeri, sağ kalan eşin miras payına düşen kısımdan fazla ise eksik bedelin depo ettirilmesi, karşılıyorsa miras payına mahsuben özgülenmesi gerekir.
Davalı-karşı davacıların TMK 652. maddesine dayalı olarak 3 nolu bağımsız bölüm için aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi istemleri bulunduğundan bu istem TMK 652. maddesi doğrultusunda yukarıda açıklananlar ışığında değerlendirilerek olumlu veya olumsuz bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalılar-karşı davacılar vekiline iadesine, 10.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.