Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de:
Alacaklı vekili tarafından 24.08.2009 tarihinde bonoya dayalı olarak borçlu M. K.hakkında başlatılan takipte adı geçen borçlu adına gönderilen örnek 10 nolu ödeme emrinin 31.08.2009 tarihinde gelini G. K. imzasına tebliğ edildiği, diğer borçlu S. K.’nın borçlu M.K.cı’nın 30.01.2004 tarihinde vefat ettiğini ve ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı nedeniyle takibin iptalini talep ettiği görülmüştür.
Dosya içinde mevcut nüfus kaydından,  borçlu M.K.nın 30.01.2004 tarihinde takip açılmadan vefat ettiği anlaşılmaktadır. 4.5.1978 tarih, 4/5 sayılı İBK göre ölü kişi hakkında takip yapılamaz; açılan takip mirasçılarına yöneltilemez. Bu husus kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilecek nitelikte olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekir.
Öte yandan, takip iptal edilmediği sürece mirasçılar sürekli olarak cebri icra tehdidi altında bulunacaklarından,  kamu düzenini ilgilendiren bu olayda, her zaman takibin iptalini istemelerinde hukuki yararları vardır.
O halde mahkemece, borçlu M.K.hakkında yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.