MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmalarında ...Mahallesinde bulunan 92,21 m2 yüzölçümlü 1679 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, bahçe vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine; “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmıştır” ve “iş bu taşınmaz bahçe olarak 20 yıldan beri ... fiilî kullanımındadır” şerhi yazılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmalarında 1679 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının eylemli orman olduğunun yazıldığını ileri sürerek, orman olarak yazılan bu kısmın adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince; davacının talepte bulunduğu kısmın; orman sınırı içinde kalan kısım olduğu, 2/B çalışmasına konu edilmediği, dolayısı ile kullanım kadastrosu sırasında da tutanak düzenlenmediği gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, 1679 ada 3 sayılı parselin ise tespit gibi tesciline karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 25.03.2013 tarih ve 2013/2786-2379 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiş ve dosya görevli genel mahkemeye gelmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonucu ise; dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, davacının adına yazılmayan yerin 2/B kapsamına alınmadığı, orman sınırı içinde kalan yerlerin gerçek kişilerin kullanımında olduğunun yazılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman sınırları içerisinde kalan taşınmazla ilgili olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3116 sayılı Kanun uyarınca 1940 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, 1989 yılında yapılan 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın yörede 1940 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, 1989 yılında yapılan 2/B uygulamasına konu edilmediği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/01/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.