Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 204 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine, binanın yıkımına ve aylık 1.000,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davalının taşınmaza müdahalesine son verip binayı kaldırdığını, elatmanın önlenmesi yönünden davanın konusuz kaldığını, ecrimisil isteğinden feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı, dava konusu taşınmaza uzun yıllar önce binayı yaptığını, hazineye ecrimisil ödediğini, davacının taşınmazı yolsuz edindiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasından feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, kayden davacıya ait çekişme konusu 1 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılanmak suretiyle müdahale ettiği, yargılama sırasında müdahalesine son verip enkazı kaldırdığı, 13.04.2008 tarihli dilekçesi ile davacı vekilinin, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından davanın konusuz kaldığını ve ecrimisil isteğinden de feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, ecrimisil isteğinin feragat nedeniyle reddine ve ecrimisile ilişkin dava değeri üzerinden davada vekille temsil edilen davalı yararına avukatlık parasının hüküm altına alınması kural olarak doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden yargılama sırasında müdahale son bulduğuna ve enkazda kaldırıldığına göre davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davanın kabul ve reddi oranına göre hüküm altına alınması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmadığı gibi, reddedilen ecrimisil isteği bakımından davalı yararına fazla avukatlık parasının hüküm altına alınması da isabetsizdir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.