2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5617 Esas 2018/2748 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5617
Karar No: 2018/2748
Karar Tarihi: 13.03.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5617 Esas 2018/2748 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İcra Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın konusu, 2004 Sayılı Kanun'a aykırılıktır. Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda, şikayet süresinin henüz dolmadığı ve suçun işlendiği belirlenmiş olup, sanığın suç kastının oluşup oluşmadığını tespit etmek için borçların ne şekilde ödendiği ve borçların muvazaalı ya da hayali borç ikrarına dayalı olup olmadığı gibi detayları araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanık tarafından sözü edilen davayla ilgisi olup olmadığı tespit edilmemiştir. Kararda geçen kanun maddeleri, İİK'nın 331. maddesi ve 347. maddesidir. İİK'nın 331. maddesi, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli suçları düzenlerken, 347. maddesi, şikayet hakkının süresini belirlemektedir.
19. Ceza Dairesi         2016/5617 E.  ,  2018/2748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, şikayetin satış tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde yapıldığı ve İİK"nın 347. maddesinden belirtilen 1 yıllık süre henüz dolmadığından, şikayetin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
    1-Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; sanığa isnat edilen suç kastının oluşup oluşmadığının tespiti açısından satışı yapılan taşınmazdan elde edilen paranın akibetinin ne olduğu, borç ödenmesinde kullanılıp kullanılmadığı, borç ödenmişse ilgili takip dosyaları getirtilerek borcun muvazaalı ya da hayali borç ikrarına dayalı olup olmadığı, banka veya sosyal güvenlik kurumlarına olan borcun ödenmesine sarfedilmişse, bu durumun ilgili kurumlara sorularak, sonucuna göre şikayete konu taşınmazın alacaklıyı zarara sokmak kastiyle yapılıp yapılmadığı hususunda sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Sanığın savunmasında, Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/398 Esas sayılı dosyası ile devam eden tasarrufun iptali davasından söz edildiğinden, bu davanın görülmekte olan yargılamanın taraflarıyla ilgisi olup olmadığı tespit edilerek ilgisinin olması halinde davanın sonucu beklenerek karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.