Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan M.kayden maliki olduğu 176 ada, 27 parsel ile 184 ada, 13 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazları, davalıların ekim yapmak sureti ile haksız kullandıklarını ileri sürerek, elatmalarının önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, miras yoluyla intikal eden taşınmazları haricen taksim ettiklerini, paylarına düşen kısmı kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının kayden paydaş olduğu çaplı taşınmaza davalı İ.B. haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığının keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmasının önlenmesine, Davalı N.ise taşınmazda paydaş olduğu, intifadan men koşulu oluşmadığından hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı İ. B. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi çıkartılan ihtarname bedelinin davalıdan tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı N.yönünden davanın reddine, davalı İ.B. yönünden ise elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmiştir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın kesin neticeye kavuşabilmesi için taksim veya şuyunun satış yoluyla giderilmesi için dava açmasının gerektiği kuşkusuzdur. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazda davalı N. B. kayden paydaş olduğunun, taşınmazda davacının da kullanabileceği yerin bulunduğunun ve intifadan men koşulunun oluşmadığının belirlenmek suretiyle bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur. Ancak; dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davalıların karı koca oldukları ve davalı İ.B. çekişme konusu taşınmazı eşi ve aynı zamanda taşınmazda kayden paydaş olan diğer davalıya teban kullandığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece bu davalı yönüden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.