Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6054
Karar No: 2015/501

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/6054 Esas 2015/501 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/6054 E.  ,  2015/501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava konusu ... Köyü 1049 parsel sayılı 24300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile gerçek kişi adına tespit edilmiş, satış ile davalıya geçmiş, halen de davalı adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı ve memleket haritası ve amenajman planında orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır.
    Hazine, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 1049 sayılı parselin, fen bilirkişinin 13/07/2012 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 6829,75 m2"lik alanın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla aynı parsel numarası olarak Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 17470,25 m2"lik alanın tapu kaydının iptali ile aynı köy son parsel numarası olarak davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi ve Hazine tarafından (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik, davalı gerçek kişi tarafından ise (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/06/2013 tarih ve 2013/2515 - 6696 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, dava konusu 1049 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen ile gösterilen 6829,75 m2"lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 17470,25 m2"lik bölümünün ise, aynı Köy son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava, Orman Yönetimi tarafından kesinleşen orman kadastrosuna dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Hazine, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Bu nedenle, mahkemece; alınan bilirkişi raporlarında taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kalan kısımlarının da tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, yalnızca 1956 tarihli hava fotoğrafları esas alınarak hüküm kurulduğu, bu duruma göre kesinleşen tahdit içinde kalan bir kısım hakkında tapu iptali ve tescil kararı verilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş orman tahdit haritası, memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman haritası uygulanarak, öncelikle çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kalan bölümü tam olarak belirlenip bu bölüme yönelik Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesi gerekir. Tahdit dışında kalan bölümler yönünden ise, Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katıldığına göre, bu bölümlerin konumunu gösteren en eski tarihli orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki
    harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmelidir. Bu şekilde, yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda çekişmeli 1049 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında kalan bölümlerinin öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olup olmadığı tam olarak belirlenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanlış değerlendirmelerle yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Kabule göre de; dava, tapu iptali ve tescil davası olduğundan, davanın kabulüne karar verilen kısmı yönünden taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil hükmü kurulup, kalan kısım yönünden davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, mükerrer sicil oluşturacak şekilde bu kısım içinde ayrıca tescil hükmü kurulması doğru değildir.”denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu Samsun İli, Havza İlçesi, ... Köyü 1049 parsel sayılı taşınmazın 07/02/2014 havale tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A), (B) ve (C) harfleri ile yeşil renkte taralı olarak gösterilen toplam 7.733,89 m² yüzölçümünde olan kısmın tapu kaydının iptali ile, davacı ... adına orman vasfıyla aynı köy son parsel numarası verilmek suretiyle, tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, bilirkişi Şükrü Öztürk"ün 07/02/02014 havale tarihli rapor ve krokisinin kararın eki mahiyetinde sayılmasına karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi tarafından (D) harfi ile gösterilen kısmına yönelik olarak, davalı ... tarafından ise (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulması ile 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen yerlerin orman tahdidi içinde, (D) harfi ile gösterilen yerin orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğunun tesbiti ile, mahkemece, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3, 4, 5 ve 6 nolu bentleri çıkartılarak, bunun yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacılar lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi