12. Hukuk Dairesi 2019/8177 E. , 2020/5798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, tebligat yapılan adresin eski adresi olduğunu, işyeri ve ikametgah adresinin farklı bir adres olduğunu ileri sürerek borca itirazlarının yanısıra tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve alacaklıya ödenen paranın iadesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 22.05.2018 olarak düzeltilmesine, borca itirazın reddine karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK"nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında; şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 22.05.2018 olarak düzeltilmesine, takibin kesinleşmesinden önce yapılan işlemlerin iptaline, İİK"nın 62. maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden borca itirazın reddine karar verildiği, bu kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
T.K."nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1).
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.
Somut olayda ödeme emrinin; “Adreste kimse bulunmaması üzerine komşusu ...’dan soruldu. Muhatabın işte olduğunu sözlü beyan etti. İmza istendi, imzadan imtina etti. Evrak Feneryolu Muhtarlığı’na teslim edildi. 2 no’lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. Muhataba haber vermek üzere komşusu Osman ...’a bilgi verildi.” şerhiyle 14.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasına, muhatabın işte olduğu hususunun yazıldığı, bu hali ile tebligatın T.K."nun 21/1. maddesine göre şeklen usulüne uygun tebliğ edildiği görülmektedir. Ancak, borçlunun şikayet dilekçesinde, tebligat yapılan adresin eski adresi olduğunu, işyeri ve ikametgah adresinin farklı bir adres olduğunu ileri sürdüğü, bu iddianın araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular, en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir. H.G.K.nun 07.04.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçlunun ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle tabligat yapılan adreste oturup oturmadığının tarafların delilleri toplanarak ve gerektiğinde zabıta araştırması da yapılarak incelenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2019 tarih ve 2018/1481 E. - 2019/620 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 29/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.