12. Ceza Dairesi 2015/4414 E. , 2016/9339 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 07/03/2014
3- ..., 4- ...
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; Göllühöyük Köyü sınırları içerisindeki Eşekhamza Höyüğü"nün, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 23/12/2008 tarih ve 4511 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiği; höyük çevresinde, müze uzmanlarınca önerilen bölgenin de 1. Derece arkeolojik sit alanı olarak
./.
belirlendiği, sanık ..."nun, suça konu taşınmazı 24/06/2009 tarihinde satın aldığı, dosya kapsamında mevcut “Tapu Müdürlüklerince Düzenlenen Resmi Senet” in arka sayfasında yer alan “Beyanlar - Şerhler - Hak ve Mükellefiyetler” bölümünde, “19/01/2009 165 yev. Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Kor. Böl. Müd. 1. dereceden arkeolojik sit alanıdır” açıklamasının bulunduğu, senedin ilk sayfasında, “...” na atfen atılı olan imzanın, sözü edilen açıklamanın altında da yer aldığı, dolayısıyla, sanık ..."nun, satın aldığı taşınmazın niteliğini bilmediğine ilişkin kabulün, hayatın olağan akışına aykırı olduğu, diğer yandan tescil kararı, Göllühöyük Köyü Muhtarlığınca 18/01/2009 tarihinde askıya çıkartılarak ilan edildiği gibi, tescile esas 19/11/2008 tarihli müze uzman raporunda, höyüğün yüzeyinde Ortaçağ Dönemi"ne ait sırlı çanak çömlek parçalarına rastlandığının, zirveye yakın üst kısımlarda aynı döneme ait mezarlar bulunduğunun, yapılan tahribattan dolayı mezarlardaki kafatasları ve insan iskeleti parçalarının etrafa dağıldığının belirtildiği, olay yerinde traktörleriyle çalışma yaparken görülen sanıklar ..., ... ve ..."nın, bahse konu bulguları taşınmaz üzerinde fark etmemiş olmalarının da hayatın olağan akışı karşısında kabul edilemeyeceği, Dairemizin 25/04/2013 tarih, 2012/19628 - 2013/11374 sayılı bozma ilamında ayrıntılı şekilde irdelendiği üzere, sanıklar ...., .... ve ...."un, korunması gerekli kültür varlığı niteliğini haiz höyük ve dosya kapsamında mevcut 08/02/2010 tarihli bilirkişi raporuna göre tamamı suça konu taşınmaz içerisinde kalan 1. derece arkeolojik sit alanı üzerinde, işverenleri olan sanık ..."in talimatı ile arazi düzleştirme çalışması yaparak kültür varlığına kasten zarar verdikleri, sanıklar .... ve ....."un, sözü edilen eylemi, tek suç işleme kararının icrası kapsamında farklı zamanlarda birden çok kez gerçekleştirdikleri, bu nedenle sanıklar ...., .....ve ..... hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulama alanı bulacağı gözetilmeksizin, dosya içerisinde mevcut beyan, bilgi ve belgeler göz ardı edilerek, 6498 sayılı Kanun değişikliğine şekli bir anlam yüklenmek suretiyle beraate dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin gösterilmemesi,
İsabetsiz olup, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.