10. Hukuk Dairesi 2015/11090 E. , 2016/2814 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 506 sayılı Kanuna tabi olarak 25.06.1981 – 31.12.1988 döneminde 1.522 günlük zorunlu, 01.07.2002 – 30.04.2003 tarihleri arasında 300 günlük isteğe bağlı sigortalılığı, 25.03.2009 – 22.04.2012 döneminde 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesine tabi 1.109 günlük, 23.04.2012 – 31.07.2012 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) maddesine tabi 73 günlük sigortalılığı bulunan, 1.440 güne karşılık gelen doğum borçlanması primlerini ödeyen bayan davacının 12.06.2012 günü davalı Kuruma yaptığı başvurusu üzerine tescili gerçekleştirilip anılan tarihten itibaren 5510 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi kapsamındaki sigortalılığının başlatıldığı, 30.12.2013 günü bu kez kendisine yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasını istemesi üzerine Kurumca yapılan değerlendirmede, hizmet akdine tabi çalışmanın süregelmesi nedeniyle 12.06.2012 – 30.12.2013 dönemindeki Ek 5. maddeye tabi sigortalılığı iptal edilip koşulları gerçekleşmediğinden tahsis talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan ve 6111 sayılı Kanunun 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 51. maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen Ek 5. maddede, 4. madde ile isteğe bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların istemde bulundukları tarihten itibaren sigortalı sayılacakları, bu madde kapsamındaki sigortalılığın; 4/1-(b)-(4) maddesi dâhil olmak üzere 4. maddeye dayanılarak sigortalı olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona erdirme talebinde
bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak koşuluyla talep tarihinden ve ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona ereceği, bu madde kapsamındaki sigortalıların 4. madde kapsamında çalışmaları durumunda, bu madde kapsamındaki sigortalılıklarının sona ereceği, 4. madde kapsamındaki çalışmanın sona ermesi halinde, bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi kaydıyla çalışmanın sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren bu madde kapsamındaki sigortalılıklarının kendiliğinden başlayacağı belirtilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında yapılan değerlendirmede, Kuruma başvuruda bulunulan 12.06.2012 tarihinde 5510 sayılı Kanunun 4. maddesine tabi geçerli sigortalılığı bulunan davacının Ek 5. madde kapsamında tescilinin yapılamayacağı belirgin ise de 4/1-(a) maddesine tabi çalışmanın sonlandığı 31.07.2012 tarihini izleyen 01.08.2012 gününden itibaren Ek 5. madde çerçevesindeki sigortalılığın kendiliğinden başlayacağı da açık olmakla, şu durumda sigortalılık süreleri buna göre belirlenip 506 sayılı Kanunun Geçici 81/B maddesi gereğince tahsis koşulları irdelenerek elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.