18. Ceza Dairesi 2020/489 E. , 2020/5857 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 03/05/2019 tarihli ve 2019/4028 soruşturma, 2019/3914 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Tekirdağ 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 03/07/2019 tarihli ve 2019/1264 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, Cumhuriyet Başsavcılığı"nca; "müştekinin iddia ettiği sözlerin olay yerinde bulunan ve tanık olarak dinlenen Hüseyin Çetin"in sözleri ile uyuşmadığının tespit edilmesi karşısında şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair müştekinin soyut iddiasından başka kamu davası açmaya yeterli şüphe" bulunmaması gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; olay yerinde bulunan tanık Hüseyin Çetin"in 12/04/2019 tarihli ifadesinde şüphelinin, müştekiye "ulan terbiyesizlik yaptın adi herif o yeri neden tırmıkladın" şeklindeki sözlerini duyduğunu belirtmesi karşısında, müştekinin iddia ettiği hakaret içeren sözler ile tanığın ifadesinde bahsettiği sözlerin uyuşmamasının yargılama aşamasında vuzuha kavuşturulması gerektiği, tanığın ifadesinde bahsettiği sözlerin de müştekinin şeref ve saygınlığını rencide eder nitelikte bulunduğu, dolayısıyla şüphelinin eylemine uyan hakaret suçundan soruşturmanın yürütülmesi gerektiği ve mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı"nın delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnat edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada, müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada müştekinin tanık Hüseyin Çetin ile birlikte yürürken şüpheli ile karşılaştıklarını ve şüphelinin kendisine "bi dakka ulan senin ananı avradını ecdadını sinkaf ederim" şeklinde ağır küfürler ettiğini belirtmesi, kolluk aşamasında beyanı alınan tanık Hüseyin Çetin"in ise telefonu çaldığından olay yerinden uzaklaştığını, söylenen sözleri tam olarak duymadığını ancak yanlarına gittiğinde şüphelinin müştekiye yönelik "ulan terbiyesizlik yaptın adi herif o yeri neden tırmıkladın" dediğini ifade etmesi ve müşteki ile tanık anlatımları arasındaki farklılığın mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında; CMK"nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında hakaret suçunun işlendiği hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Tekirdağ 2. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 03/07/2019 tarihli ve 2019/1264 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 10/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.