Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/2580
Karar No: 2006/8255

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2580 Esas 2006/8255 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/2580 E.  ,  2006/8255 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Mersin  İş Mahkemesi
    Tarih               : 12.10.2005
    No                   : 1346-926  

    Davacı  sigortalı işe başladığı 4.8.1999 tarihinden sonra Bağ-kur prim borcu olmadığının tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 4.8.1999 tarihinde sona erdiğinin bu tarihten sonra SSK sigortalısı olduğunun ve Bağ-kur"a prim borcu bulunmadığının  tesbitini istemiştir.   
    Mahkemece davacının 4.8.1999-23.10.2001 tarihleri arasında SSK  sigortalılığının olduğu gerekçesiyle bu süredeki Bağ-Kur  sigortalılığının iptaline ve Bağ-Kur"a prim borcu  bulunmadığına  karar verilmesi  aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir.
    Dosyadaki belgelerden, davacının kamyon işletmesi işi sebebiyle Bağ-Kur"a  girişinin 18.11.1994 tarihinde yapıldığı, vergi kaydının 18.11.1994- 23.10.2001 tarihleri arasında bulunduğu, oda ve sicil kayıtlarının 20.3.1986 tarihinde başlayarak devam ettiği Bağ-kur"un kamyon  işletmesinden dolayı faaliyette bulunduğuna ilişkin vergi kayıtlarını esas alarak davacıyı 18.11.1994-23.10.2001 tarihleri arasında Bağ-Kur  sigortalısı  olarak kabul ettiği  Mersin Vergi Dairesi"nin 9.8.2005  tarihli  yazısı dikkate alındığında, davacının 18.11.1994-23.10.2001 tarihleri  arasında  kamyon işletmesi işinin faal olduğu ve 1999-2000-2001  yıllarında da  kazanç elde ettiği davacının çekişme konusu SSK sigortalılığının  ise  4.8.1999 tarihinden itibaren başlayarak  aralıksız devam ettiği anlaşılmakatdır.
    Sosyal Güvenlik Sisteminizde çifte sigortalılık mümkün bulunmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmıştır. Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunundaki birbirine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olması yasaklanmış, sigortalının önceden başlayarak devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanınarak, çatışan sigortalılık sorunu çözüme ulaştırılmıştır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumuna girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında da bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasa’nın 3. madde I-(F) bendinde “ Kanunla Kurulu Emekli Sandıklarına aidat ödemekte olanların”, (K) bendinde “ herhangibir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası’nın 24. madde I.II, fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında başka bir Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere iki sigortalılığın bir arada bulunması halinde asıl olan, önceden başlayarak devam eden sigortalılıktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-389 – 430 sayılı ve 29.06.2005 günlü Kararı ile 2001/21-627-659 sayılı ve 03.10.2001 günlü kararlarında da bu husus açıkça belirtilmiştir.
    Ancak 1479 sayılı yasanın 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren  Ek 19. maddesi ( Bu kanun ve 2926 sayılı kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primmlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.  Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin kurum alacakları takip edilmeyerek, kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki  değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık  süresi değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının  işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103. maddesinin 1. fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kununun 104. maddesi hükümleri uygulanır. )hükmünü getirmiştir.
     Davacının davaraki isteminden 4.8.1999 tarihinden sonraki prim borcunu ödeme isteği olmadığı sonucu çıktığından talebi de  gözetildiğinde hukuki durum tamamlanmadığından ve uyuşmazlık devam ettiğinden hüküm tarihinden sonra  1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren  1479 sayılı Yasa"nın Ek 19. ve geçici 26. maddesinin uygulanabileceğinin  kabulü gerekir.  Hukuk Genel Kurulu"nun   21.6.2006 gün ve 2006/21-363 E: 2006 466 K., 28.6.2006 gün ve 2006/21-485 E: 2006/483 K. nolu kararları da  bu yöndedir.
    24.3. 2005 tarihli prim ödeme cetvelinden  davacının 18.11.1994 tarihinde sigortalı olarak tescil edildikten sonra 3.9.1996,30,11,1998, 22.12.1998, 16.12.2004 tarihlerinde prim  ödemesinde bulunduğu görülmektedir.  Yapılacak iş; davacının ödediği primlerin tam  olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle  beş yıl  ve daha fazla süreye ilişkin  borcu bulunup  bulunmadığını  tesbit etmek var ise primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle sigortalılığı  durdurmak, davacının prim borcunun bulunduğu 4.8.1999-23.10.2001 tarihleri arasındaki süreyi sigortalılık süresi olarak değerlendirmeyerek davacının   bu süreye ilişkin prim borcu bulunmadığının tesbitine karar  verilerek 4.8.1999 tarihinde başlayıp devam eden 506 sayılı  Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılığına öncelik ve  geçerlik tanımak, davacının 18.11.1994-23.10.2001 tarihleri arasında ödediği primlerin tam olarak  karşıladığı ayın sonu itabiriyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcunun  bulunmadığının anlaşılması halinde ise önceden başlayıp devam eden sigortalılık 1479  sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık olduğundan davacının önceden başlayan 1479 sayılı Yasaya tabi  sigortalılığına geçerlilik tanınarak istemin  reddine, 4.8.1999-23.10.2001  tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya  tabi  zorunlu sigortalılığın iptaline karar vermektir.
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek istemin kabulüne karar verilmesi   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.9.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi. 
     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi