11. Hukuk Dairesi 2014/10427 E. , 2014/20205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/03/2014 tarih ve 2012/109-2014/35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 08/01/2007 ve 29/09/2010 tarihli acentelik sözleşmeleri ile davalının müvekkilinin ... ve ... acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, acentelik sözleşmesinde, 50.000 USD"lik cezai şart kararlaştırılarak sözleşmenin sona ermesinden itibaren davalının iki yıl boyunca müvekili ile rekabet etme yasağı öngörüldüğünü, davalının acentelik sözleşmelerini 06/09/2011 tarihinde sebepsiz olarak sona erdirdikten sonra 26/03/2012 tarihinde sözleşmeye aykırı olarak ... ... acenteliği yapmaya başladığını ileri sürerek 50.000 USD cezai şartın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, TTK"da acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra acentenin müvekkiliyle rekabet etmesini engelleyecek bir düzenlemenin bulunmadığını, cezai şartın hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin giderlerin her yıl artmasına rağmen hakediş oranının yükselmemesi sebebiyle acentelik sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Karşı dava olarak, müvekkilinin davacı-karşı davalıdan 7.186 TL demirbaş alacağının bulunduğunu, bunun ödenmediğini, müvekkilinin davacının portföyünü geliştirdiğini, sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle 8.432,50 TL isim hakkı bedeli alacağı bulunduğunu, sözleşme sonrası rekabet etmemekle yükümlü tutulduğundan bu durumun hakkaniyete aykırı olduğu, haksızlığı gidermek amacıyla 50.000 TL portföy tazminatı hakkının bulunduğunu ileri sürerek 7.186 TL bakiye demirbaş bedeli, 8432,50 TL isim hakkı bedeli, 50.000 TL portföy tazminatının davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı-karşı davacının taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet etme yasağını ihlal etiği, bu itibarla davacının 50.000 USD tutarındaki cezai şarta hak kazındığı, ancak bu miktarın davalı-karşı davacının ekonomik bakımdan yıkımına yol açacak düzeyde yüksek olduğu gerekçesiyle %30 oranında indirim yapılarak 35.000 USD cezai şartın faiziyle birlikte davalı- karşı davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece, karşı dava yönünden portföy tazminatı talep hakkının fesihte kusurlu bulunmayan acenteye tanındığı, davalı-karşı davacının, acentelik sözleşmesini herhangi bir zarar, ziyan, hakediş bedelinin düşüklüğü nedenlerini gerekçe göstermeden muhtelif sebep diyerek feshettiği, davalı acentenin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin asıl dava yönünden aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl dava, rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinin 36. maddesinde, acentelik ilişkisinin bitimini izleyen iki yıl içerisinde davacı acentenin davalı şirket ile aynı iş kolunda veya aynı sektörde faaliyet gösteren firma, kuruluş, ya da kişilerle, muvazaa yoluyla veya doğrudan ticari, sınai ya da hizmet ilişkisi niteliğinde bir bağ kurmayacağı ve bu yükümlülüğüne aykırı davrandığının tespiti halinde 50.000 USD tutarında cezai şartın davalıya ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı, acentelik sözleşmesinin feshini takiben iki yıl içerisinde davalı ile aynı sektörde faaliye gösteren ... A.Ş"nin acenteliğini yaparak anılan sözleşme hükmüne aykırı davranmış ise de; TTK"da acentelik sözleşmesinin feshinden sonra acentenin müvekkili ile rekabet yasağını düzenleyen bir hüküm bulunmadığı gibi, anılan sözleşmede acentenin rekabet yasağı yer bakımından sınırlandırılmamıştır. T.C. Anayasası"nın 48. maddesinde kişilerin çalışma özgürlüğünün esas olduğu hüküm altına alınmış olup, yasalardaki ayrık düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla çalışma özgürlüğü kısıtlanamaz. O halde mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin hükmünün, kanunun emredici düzenlemesine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunun ve geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart istenemeyeceğinin gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Karşı dava yönünden dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davanın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı dava yönünden davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan karşı davaya ilişkin hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.