17. Hukuk Dairesi 2015/2094 E. , 2017/9492 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 13/06/2008 günü ring görevini ifa ederken davalı ..."ın sürmüş olduğu kamyonun arkadan çarpması sonucu polis memurları ..., ..., ... ... ve ..."ın yaraladığını, davalı hakkında ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/172 esasında kamu davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde sanık (davalı) hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonunun 22/12/2010 tarih ve 2010/397 sayılı kararı ile yaralanma nedeniyle polis memurları olan ..."a 1.649,19-TL, ..."a 5.647,30-TL, ..."ya 8.470,95-TL ve ..."a 11.294,60-TL olmak üzere toplam 27.107,04-TL tazminat ödenmesine karar verildiğini, belirtilen paraların 12/01/2011 tarihinde ödendiğini belirterek 27.107,04-TL tazminatın ödeme tarihi olan 12/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ... poliçesi bulunmasına rağmen davanın sadece müvekkiline yöneltildiğini, davacının şu ana kadar aracın sigortalı bulunduğu ... şirketine başvurup başvurmadığının araştırılmasını ya da müvekkilinin sigortacısı olan ... A.Ş. nin davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne, 22.565,42- TL"nin ödeme tarihi olan 12/01/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 2330 sayılı Kanun gereği ödeme yapan davacı idarenin ödediği bedelin, zarara neden olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sürücü meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olup davacının 2330 sayılı Kanuna göre yaptığı hesaplama davalı yönünden bağlayıcı değildir. Yasada ödemelerin rücu edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Davanın kaynağı Borçlar Kanunu"dur.
Somut olayda hükme esas alınan 21.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda kazada yaralanan polisler için ödenen nakdi tazminat miktarları olay tarihindeki en ... devlet memuru brüt aylığına göre hesaplanmış olup aktüeryal hesaplama yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece BK hükümlerine göre yaralanan polislere ödenmesi gereken tazminat miktarları (gerçek zarar) yönünden konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı, açıklamalı, denetime uygun ve aktüeryal hesaplama tekniğine göre rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.