1. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/8577 Karar No: 2010/10169
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8577 Esas 2010/10169 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2010/8577 E. , 2010/10169 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ORDU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2010 NUMARASI : 2008/130-2010/81
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 9 parsel (eski 103 parsel) sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümü dava dışı Milli Gençlik Vakfına hibe ettiğini, bağış koşullarının yerine getirilmediğini ileri sürerek, Vakıflar Tüzel kişiliği adına olan kaydın iptal ve tescilini istemiştir. Davalı; çekişmeli taşınmazın şarta bağlı olmaksızın bağışlandığını, davacının iyiniyetli olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden davacının 9 parsel sayılı (eski 103 parsel) taşınmazındaki 2 nolu bağımsız bölümü 25.7.1991 tarihli akitle kayıtsız şartsız “Milli Gençlik Vakfı"na hibe ettiği anılan taşınmazın 3.5.2006 tarihinde hükmen Vakıflar Tüzel Kişiliği adına tescil edildiği ve halen adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, çekişme konusu taşınmazı şartlı olarak bağışladığını, bağış koşullarının yerine getirilmediğini ileri sürerek, eldeki davayı açmış, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişsede; hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki;davacının dava konusu taşınmazı sicil kaydında hiçbir şarta bağlı olmaksızın hibe ettiği sabittir. Bu durumda, davacı ile kendisine temlik yapılan vakıf arasındaki temlikin koşullu olup, olmadığının tanıklarla değil, aralarında sicile yansımayan haricen yapılmış bir sözleşme olup, olmadığının açıklığa kavuşturulması sonucu ortaya çıkaracağı sabittir. Akdin dışında bağışın koşullu olduğunu saptayan bir belge veya yazışmanın varlığı belirlenmişse aktin koşullu yapıldığının kabulü gerekir.Oysa mahkemece bu yön üzerinde durulmuş değildir. Öte yandan Anayasanın 141.maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Ne varki; dava kabul edildiği halde hukuki gerekçesi de hükme yansıtılmış değildir. Hal böyle olunca; davacı ile aktin tarafı olan vakıf arasında koşullu bağışı gösterir nitelikte bir yazışma veya buna ilişkin akit dışı bir sözleşme yapılıp yapılmadığının araştırılarak, yapılmışsa koşulun gerçekleşip, gerçekleşmediğinin açıklıkla saptanması, aksi halde bağıştan rücu koşullarının oluşmadığının gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.