Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8166 Esas 2010/10165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8166
Karar No: 2010/10165
Karar Tarihi: 11.10.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8166 Esas 2010/10165 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/8166 E.  ,  2010/10165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : CEYHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/03/2003
    NUMARASI : 2002/105-2003/53

    Taraflar arasında görülen davada;    
    Davacı, hakem  sıfatıyla  görülmek  üzere  açtığı  davada; çekişmeli taşınmazın  kesinleşen  kıyı-kenar  çizgisi içerisinde  kalan kısmının, özel  mülke  konu  olamayacağını  ileri  sürerek,  tapu  kaydının  iptali  ile  tescil  vharici  bırakılmasını  talep  etmiştir.
    Davalı, davanın  reddini   savunmuştur.
    Mahkemece, davacının  mülkiyetin  tespiti davasının  kabulüne  keşfen  kıyı-kenar  çizgisi  içerisinde kaldığı saptanan bölümün  mülkiyetinin  Hazineye  aidiyetinin  tespitine, tescil  istemine  yönelik  talebin  genel mahkemelerde görüleceğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, taşınmazın aynı ile ilgili tapu iptali ve sicil kaydının  kütükten  terkini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davaya hakem sıfatıyla bakılarak karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, 29.6.1938 tarihli 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle idare edilen Daireler ve Belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi idarelere ait Daire ve Müesseseler arasındaki ihtilafların tahkim yolu (hakem marifetiyle) ile çözümlenmesi gerekeceği muhakkaktır. Davadaki tarafların ise, anılan Yasanın 1. maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu ve dava sebebinin taşınmazın aynına yönelik bulunduğu da sabittir. Nevar ki, 3.7.2003 tarihinde kabul edilip 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmü değiştirilmiş, taşınmazın aynı ile ilgili ihtilaflar bu maddenin kapsamı dışına çıkarılarak çekişmelerin genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Görev kuralı; kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden (res’en) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır.   
    Öte yandan, davacı Hazinenin 16.5.2003 tarihli  itiraz dilekçesi hakkında mahkemece  verilmiş  bir karar bulunmamaktadır.Öyleyse, eldeki davanın kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden yasal düzenlemelerle sonradan yürürlüğe konulan usul hükümlerinin, özellikle mahkemelerin görevini  belirleyen kuralların ayrık durumlar hariç kesinleşmemiş eldeki dava yönünden de gözetilmesi  gerekeceği  tartışmasızdır.
    Hal  böyle  olunca, davadaki  tüm  istekler  yönünden  davanın  görev  yönünden  reddine  karar  verilmesi  gerekirken  yazılı  olduğu  üzere  hüküm  kurulmuş  olması  isabetsizdir.
    Davacının  temyiz  itirazları  yerindedir. Kabulüyle  hükmün açıklanan  nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.