Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8732
Karar No: 2010/10114

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8732 Esas 2010/10114 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/8732 E.  ,  2010/10114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 22/10/2009
    NUMARASI : 2008/179-2009/279

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 119 parsel sayılı ana taşınmazın Suriye uyruklu kök muris M. Ş.oğlu S.adına kayıtlı iken 1936 yılında vefatıyla yerin 27.12.1969 tarihinde mirasçılarına intikal ettiğini, ifraz ile 31 adet parsele ayrıldığını, bunlardan çekişme konusu 4192 ve 4193 sayılı parsellerin satış yoluyla davalılar murisine devredildiğini ileri sürüp yolsuz tescile konu tapu kayıtlarının iptali ile kök muris adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazları murisin tapu kaydına güvenerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların ifraz öncesindeki kök malikinin Suriye uyruklu olduğu, anılan kök malikin mirasçılarının Suriye uyruklu olduğunun ise ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
      Karar, davacı ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi  raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi.  Gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacı Hazinenin  davalılara ait 4192 ve 4193 parsel sayılı taşınmazların Suriye uyruklu M.Ş. S.adına kayıtlı 119 sayılı ana parselden geldiğini, 1062 Sayılı Yasa uyarınca mülkiyetin Hazine"ye geçtiğini ileri sürerek, eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde, davacının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Davalıların temyiz itirazlarına gelince; dava redle sonuçlandığına göre davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesi yönünden hüküm tesisi gerekirken bu yönden hiç karar verilmemiş olması doğru değildir.
    Öte yandan; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda davanın sonucuna göre taraflar adına hükmedilecek vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması gerekeceği kuşkusuzdur. Taşınmazlarla ilgili davalarda vekalet ücretine esas olan değer,  dava dilekçesinde gösterilen değer veya mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir.
    Her iki tarafın da harca tabi olması durumunda yukarıda belirtilen ilkelere göre vekalet ücretinin hesaplanacağı tartışmasızdır.Ancak özellikle gerek 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/j maddesine göre harçtan muaf olan Hazinenin, gerekse özel yasalarına göre yine yargı harcından muaf tutulan kuruluşların  dava açılırken harç yatırmaları gerekmediği gibi bunun sonucu olarak mahkemece keşfen belirlenen değere göre de harç tamamlamalarından söz edilemez.Diğer yandan,   karşı tarafa da yasadan kaynaklanmayan böyle bir sorumluluk yükleyerek davanın devamı sırasında harcı tamamlattırmak da mümkün değildir.Bu özel durum dikkate alındığında vekalet ücretinin hesabına esas alınacak dava değerinin mahkemece keşfen belirlenen değer olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki dava konusu taşınmazın değerinin saptanması mahkemenin kendiliğinden gözeteceği bir husustur. Öyle ise davacısının harçtan muaf olduğu davalarda yapılacak iş, dava dilekçesindeki değerden az veya çok olsun mahkemece resen belirlenen  gerçek değer üzerinden dava sonucuna göre vekalet ücretine hükmetmektir.
    Somut olaya gelince; Davacı Hazine 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/j maddesine göre harçtan muaf olup keşfen belirlenen değere göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken dava dilekçesindeki değer üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması doğru olmadığından davalıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bu hususa hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  07.10.2010  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi