12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1881 Karar No: 2016/9284 Karar Tarihi: 01.06.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/1881 Esas 2016/9284 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/1881 E. , 2016/9284 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : 309,67 TL maddi ve 769 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacı vekilinin 18.01.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulü kararı, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağını oluşturan ... Devlet Güvenlik Mahkemesinin, 2001/327 Esas - 2001/420 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) cürüm işlemek için teşekkül oluşturma suçundan tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 25.01.2002 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 18.01.2010 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olmasının, davacı vekili tarafından bu bölümün temyiz edilmiş olmasının ve davalı Hazine vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceğinin ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu belirtilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin reddini öneren tebliğnamenin 1. numaralı görüşüne iştirak edilmemiştir, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 01.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.