20. Hukuk Dairesi 2014/7269 E. , 2015/441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, ... Mevkii 190 ada 86 parsel sayılı 3938,65 m² yüzölçümündeki taşınmaz, öncesi dava dışı 190 ada 83, 84, 85 ve 87 sayılı parseller ile bir bütün olarak ... zilyetliğindeyken, mirasçılarının kendi aralarındaki taksimden söz edilerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş, Şubat 1962 tarih 4 ve 5 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanılarak yapılan itirazların reddine ve parselin tespit gibi tesciline ilişkin Kadastro Komisyonunun kararı 30.12.2008 - 28.01.2009 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devlet ormanı olduğunu ileri sürerek, tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne; çekişmeli parselin tespitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.12.2012 gün 2011/8819-2371 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “...hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporuyla orman sınırları dışında kaldığı belirlenen parselin düşük eğimli tarla niteliğinde olduğundan 17/2 madde kapsamında orman içi açıklığı olmadığı, üzerinde maki ya da orman ağacına rastlanmadığının bildirildiği, ziraat uzmanı bilirkişi ve jeolog bilirkişinin aynı bulguları doğruladığı, ayrıca; çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu 190 ada içindeki 72, 73, 74, 75, 76, 82, 83, 84, 85, 88, 89 ve 90 sayılı parsellerin tespitlerinin gerçek kişiler adına kimi hükmen kimi de itirazsız kesinleştiğinin anlaşıldığı ve çekişmeli parselin yüzölçümü ve orman sınırlarına göre konumu gözetildiğinde orman içi açıklığı olduğu yönündeki mahkeme gerekçesi yerinde olmadığı, diğer taraftan; çekişmeli parselin ne zaman imar - ihya edildiği ve tarım alanı olarak kullanılmaya başlandığı konusunda yeni tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının incelenmediği, taşınmazın bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin yöntemince saptanmadığı, çekişmeli taşınmaz için her hangi birine ecrimisil tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin araştırılmadığından, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı yönünde yapılan araştırmanın yetersiz olduğu,...” gereğine değinilmiş, Orman Yönetimi vekilinin karar düzeltme istemi, Dairece 24.09.2012 gün 2012/11487-10484 sayılı karar ile reddedilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tesbitinin iptali ile fen bilirkişi tarafından düzenlenen 21.01.2014 tarihli rapor ve eki krokide (A)=3274,56 m² olarak gösterilen bölümün aynı ada ve parsel sayısında tarla niteliğiyle davalı adına tesciline,
Aynı rapor ve eki krokide (B)=316,54 m² ve (C)=347,55 m²"lik bölümlerin aynı adada ayrı ayrı son parsel numarası verilerek orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen bölümünün orman kadastrosu dışında, (B) ve (C) ile gösterilen bölümlerinin ise orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, 27/01/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.