8. Hukuk Dairesi 2013/11090 E. , 2014/10302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2013
NUMARASI : 2011/312-2013/88
B.. B.. ve müşterekleri ile Mustafakemalpaşa Vergi Dairesi Müdürlügü aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.02.2013 gün ve 312/88 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, vekil edenlerinin miras bırakanının vergi borçları bulunduğunun öğrenildiğini ve terekenin borca batık olduğunu açıklayarak, mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, terekenin borca batık olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, miras bırakan H. B.’ın ölüm tarihinde ödemeden acz içinde bulunduğu anlaşılmakla mirasın davacılar yönünden reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre, miras bırakan H. B. 27.10.2005 tarihinde ölmüş, geriye eşi Belgin ile kardeşleri davacıları mirasçı olarak bırakmıştır. Murisin eşi Belgin’in Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/ 1392 Esas, 2006/257 Karar sayılı ilamla mirası reddettiği anlaşılmıştır.
Dava, terekenin borca batık olması sebebiyle hükmen reddi isteğine ilişkindir. (TMK.md.605/2)
TMK"nun 610/2 maddesine göre “…Ret süresi bitmeden, mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı mirası reddedemez”. Red hakkının yitirilmesine ilişkin bu hüküm, hükmen red durumunda da uygulanır. Onun için bir mirasçı, kesin şekilde mirasa sahip çıkıp, yukarıdaki tasarruflarda bulunduktan sonra mirasın hükmen reddini ileri süremez.
Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında; mirasçıların terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir. Miras bırakanın M. A.Ş. ve B. İnşaat Ltd. Şti. nedeniyle vergi ve SGK borçları bulunduğu bildirilmiştir. Söz konusu şirketlerin ticaret sicilinden kayıtlarının getirtilmesi, şirketlerle miras bırakanın organik bağı, şirketlerin hissedarı ise pay durumu, bu payların ölümü sonrası mirasçılarına intikal edip etmediği veya mirasçılardan biri yahut üçüncü kişiler yararına davacıların da katılımıyla bir tasarruf işleminde bulunulup bulunulmadığının sorulup belirlenmesi, bu kapsamda davacı-mirasçılardan B.. B.. tarafından imzalanan vergi borçlarının yapılandırılmasına ilişkin 16.05.2011 tarihli dilekçenin de değerlendirilmesi, murise ait şirket payları üzerinde intikal ve tasarruf işlemi yapılmamış olması halinde; şirketin mal varlığının araştırılması, vergi ve prim borçlarının ait oldukları dönemler ile murisin sorumluluğuna ait kısımlarının tespiti ile ölüm tarihi itibarıyla murise ait tüm taşınır ve taşınmaz mal varlığı değerlerinin tespiti yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yine 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.