Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8792 Esas 2021/13573 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8792
Karar No: 2021/13573
Karar Tarihi: 27.12.2021

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8792 Esas 2021/13573 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçuyla yargılandığı bir davada hüküm vermiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, sanığın diğer temyiz nedenlerinin geçerli olmadığı ancak, iki temyiz nedeni olduğu tespit edilmiştir. İlk olarak, sahtecilik suçunun oluşması için belgenin aldatıcı niteliğinin objektif olarak anlaşılması gerektiği ve belgedeki aldatıcılık niteliğinin tayin ve takdirinin hakime ait olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, dosyada bulunan sahte belge ile orijinal belgenin karşılaştırmalı olarak incelenip aldatıcılık niteliği tartışılmalıydı. Ancak, sadece bilirkişi raporuna dayanarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir. İkinci olarak, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği hatırlatılarak, bu kararın dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenlerle, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmüştür ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Sahtecilik suçunun oluşması için belgenin aldatıcı niteliğinin objektif olarak anlaşılması gerektiği ve belgedeki aldatıcılık niteliğinin tayin ve takdirinin hakime ait olduğu 232-250 sayılı Ceza Genel Kurulu kararı, 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlar
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen uygulamaların yeniden değerlendirilme zorunluluğu
11. Ceza Dairesi         2019/8792 E.  ,  2021/13573 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1)Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih, 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının tayin ve takdirinin hakime ait olduğu gözetildiğinde, yetkili makamlardan dosya arasında bulunan suça konu belgenin mukayeseye esas olmak üzere, mümkünse düzenlendiği tarihe ait orjinal örneklerinin temin edilerek suça konu sahte belge ile orjinal örneği duruşmada karşılaştırmalı olarak incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatıcılık niteliğinin olup olmadığı belirlenerek kararda tartışılması gerekirken, dosya kapsamındaki 09.02.2015 tarihli bilirkişi raporundaki aldatma kabiliyetini haiz olduğu şeklindeki kanaat ile yetinilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
    2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 27.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.