Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4863
Karar No: 2021/231
Karar Tarihi: 20.01.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4863 Esas 2021/231 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4863 E.  ,  2021/231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.06.2017 tarih ve 2017/168 E- 2017/264 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi"nce verilen 22.11.2018 tarih ve 2018/800 E- 2018/1611 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 19.01.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2013/13557 sayılı dosyasından İİK"nın 89. maddesine göre gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içinde Ankara Nöbetçi İcra Müdürlükleri aracılığıyla itiraz edilmesine rağmen üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilerek 812.941,80 TL"nin davacı zimmetinde sayılarak ödenmesinin istenildiğini, haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle takip borçlusu Koç Mühendislik İnş. Tur. Tekb Kır. Pro. Ltd. Şti.nin ... Şubesi nezdindeki alacakları üzerine davacının alacağından sonra gelmek üzere haciz şerhinin işlendiğini ileri sürerek haciz şerhi işlenerek icra müdürlüğüne bildirilen tutarlar dışında dava dışı takip borçlusunun davacı nezdinde alacağı bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri tebliğ edilen davacının süre içinde icra dosyasına sunduğu bir itiraz yazısı bulunmadığı gibi aynı yargı yerinde muhabere numarası ile evrak gönderildiğinin iddia edilmesinin de doğru olmadığını, davacının süresi içinde yaptığı bir itiraz bulunmadığından borcun yedinde olduğunun kabulü gerektiğini, ayrıca dava dışı takip borçlusu Koç Mühendislik Ltd. Şti.nin davacı nezdinde Yozgat, Ostim ve Kars şubelerini yaptığından dolayı hak edişleri bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın süresi içinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği, dava dışı takip borçlusunun birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle davacı bankada 36.329 USD ve 28.880 TL mevduatının bulunduğu, hak ediş alacağının bulunmamasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesince haciz müzekkerelerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun 3. kişiden istenebilir, mevcut ve muaccel bir alacağı bulunup bulunmadığının, davacı banka borçlu ise miktarının istinaf denetimine imkân verecek şekilde genel hükümler çerçevesinde belirlenerek oluşan sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, delillerin tam olarak toplanamamış ve değerlendirilememiş olması adil yargılanma hakkının ihlâli ve tarafların yargılama derecelerinin birinden mahrum kalmaları sonucunu doğuracağından davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    İlk Derece mahkemesince; tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihi itibariyle takip borçlusunun davacı bankadan hak ediş alacağının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 11.09.2013 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olması nedeniyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri istinafa başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, tebliğ edilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz etmeyerek üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesine davacının kendisinin sebebiyet verdiği, davanın açılmasında kusuru bulunmayan davalı aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine, davalı tarafından dava dışı borçlu ile davacı arasında hizmet binası onarım işinden kaynaklanan hak ediş alacağı bulunduğunun kanıtlandığı, ancak dava dışı borçlunun davacı banka nezdinde bulunan hak edişlerinden yapılan kesintilerden sonra 1. haciz ihbarnamesi tarihi itibariyle ödenmesi gereken bir miktarın kalmadığı, davacı ve borçlu arasındaki sözleşme gereği yapılan kesintilerin usulsüz olduğundan sözedilemeyeceği, davacı bankada bulunan döviz ve Türk Lirası mevduatına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteğinin de esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalı alacaklının talebi üzerine İİK"nun 89/3 maddesi uyarınca gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesine karşı açılmış menfi tespit davasıdır.
    2004 sayılı İİK"nın 89. maddesi uyarınca, borçlunun üçüncü şahıs nezdinde bulunan para alacaklarının haczi halinde borçluya, alacağı karşılayacak kadar borcunu alacaklıya ödeyemeyeceği ve ancak icra dairesine ödeyebileceği duyurusunu içeren haciz ihbarnamesi (birinci haciz ihbarnamesi) gönderilir. Haciz ihbarnamesini alan üçüncü kişinin tebliğden itibaren 7 gün içerisinde borçlu olmadığına veya borcun tebliğden önce ödendiğine dair yazılı veya sözlü olarak itirazda bulunmadığı takdirde kendisine, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediği ve bu nedenle borcun zimmetinde sayıldığına ilişkin yeni bir haciz ihbarnamesi (ikinci haciz ihbarnamesi) gönderilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, tebliğden itibaren 7 gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci haciz ihbarnamesine de süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.
    Somut olayda, kendisine haciz ihbarnameleri gönderilen davacı, haciz ihbarnamelerine itirazda bulunmamış ve yasal süre içerisinde menfi tespit davası açmıştır. Dosyadaki bilgilerden; 774.907 TL alacak istemli birinci haciz ihbarnamesinin 21.08.2013 tarihinde, 808.989 TL alacak istemli ikinci haciz ihbarnamesinin 02.09.2013 tarihinde ve 812.941 TL alacak istemli üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 18.09.2013 tarihinde davacıya tebliğ olunduğu anlaşılmaktadır.
    Üçüncü haciz ihbarnamesindeki rakam üzerinden para alacağının varlığının kesinleşmesi için, bu miktarın birinci ve ikinci haciz ihbarnamesindeki miktarlarla aynı olması gerekir. Diğer bir anlatımla, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin birinci haciz ihbarnamesindeki miktarı aşmaması gerekir. Aşması halinde ise, haciz ihbarnamelerinin büsbütün yok sayılması gerekmeyip, ancak birinci haciz ihbarnamesinde gösterilen alacak miktarını aşan miktarlar yönünden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerini geçersiz saymak gerekir.
    Somut olayda, davacı Banka kayıtları üzerinde bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemelerde, birinci haciz ihbarnamesinin davacı bankaya tebliğ olunduğu 21.08.2013 tarihi itibariyle takip borçlusunun 36.321,91 Avro ve 28.880,64 TL mevduat alacağının bulunduğu, bunun dışında davalı tarafın iddia ettiği gibi hakedişe bağlanmış ve kesinleşmiş bir alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihten sonra doğmuş alacaklar ise bu davanın konusu değildir. Bu durumda Mahkemece, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte davacı Banka nezdinden bulunan 36.321,91 Avro"nun ihbarnamenin tebliği tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı bulunacak değeri ile 28.880,64 TL miktar yönünden davanın reddine, bakiye kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi