20. Ceza Dairesi 2018/2128 E. , 2019/893 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan sanık ... hakkındaki Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli, 2015/1091 esas ve 2015/1186 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 30/05/2012 tarihli, 2012/62521 soruşturma, 2012/18910 esas ve 2012/8694 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/01/2013 tarihli, 2012/883 esas ve 2013/1 karar sayılı kararı ile; sanık hakkında TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 15/01/2013 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3-... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 01/03/2013 tarihli çağrı yazısının sanığa tebliği üzerine müdürlüğe başvurduğu, 26/03/2013 tarihinde hastaneye sevk edildiği, hastanede 01/04/2013 tarihinde yapılan idrar tahlilinde uyuşturucu maddeye rastlandığı, uyarılmasına karar verildiği, 16/04/2013 tarihli uyarı yazısının 26/04/2013 tarihinde tebliğ edildiği, hastanede 06/05/2013 tarihinde yapılan idrar tahlilinde yine uyuşturucu madde kullanımının tespit edildiği, müdürlüğün 25/06/2013 tarihli yazısı ile evrakın kapatılarak savcılığa gönderildiği,
4-Mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine, Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/11/2013 tarihli, 2013/1152 esas ve 2013/1546 sayılı kararı ile, TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 26/12/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Sanığın denetim süresi içerisinde 24/04/2014 tarihinde işlediği tehdit suçu nedeniyle Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2015 tarihli, 2014/578 esas ve 2015/266 sayılı kararı ile TCK’nın 106/1, 62, 50/1-a maddeleri gereğince 3.000TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 11/06/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
6-İhbar üzerine yapılan yargılamada, kanun yararına bozma istemine konu Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli 2015/1091 esas ve 2015/1186 sayılı kararı ile; duruşma açılmadan tensiple birlikte hükmün açıklanmasına ve sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 04/09/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştirildiği,
7-Kanun yararına bozma istemi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 01/06/2017 tarihli, 2016/3148 esas ve 2016/2267 karar sayılı ilamı ile; gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz olduğu, bu nedenle kararın kesinleşmediği gerekçesiyle kanun yararına bozma isteminin reddine karar verildiği, mahkemece tebligat eksikliğinin tamamlandığı ve kararın 27/11/2017 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştirildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan sanık ..."ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/01/2013 tarihli ve 2012/883 esas, 2013/1 sayılı kararının infazı sırasında, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından, aynı Kanunun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına ilişkin aynı Mahkemenin 26/11/2013 tarihli ve 2013/1152 esas, 2013/1546 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresinde kasten işlediği yeni bir suçtan mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle önceki hükmün açıklanarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/1091 esas, 2015/1186 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 19/09/2008 tarihli ve 2008/12198 esas, 2008/9890 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan karar verilmesinde isabet görülmemiştir. “ denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/1091 esas, 2015/1186 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Karar:
6572 sayılı Kanun ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi hükmü ile 21/02/2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararında Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler II/A(4)"de yer alan "Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır" hükmüne göre, dosyayı inceleme görevi Yüksek 10. Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine,
13/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.