KARAR Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Ceza Genel Kurulunun 26/01/2016 gün ve 620-36, 02/10/2012 gün ve 472-1798, 06/12/2011 gün ve 197-246, 19/04/2011 gün ve 20-59, 17/04/2007 gün ve 325-100 sayılı kararları ile yerleşik uygulamasına göre, uyma kararının, ara kararı niteliğinde olmayıp davanın esasını çözümleyen kararlardan olduğu, bozmaya uymakla, yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme ödevi doğduğu, sonradan bu kararın bir kısmından veya tamamından açıkça ya da zımnen geri dönülerek ilk hükmün aynen veya yeniden kurulmasının uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı nazara alınmadan, ""iş yeri sahibi olduğu belirtilen... ve sanıkların kanuni temsilcilerinin usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilip uzlaşma hususundaki iradeleri saptandıktan sonra hukuki durumlarının tayini gerektiği"" şeklindeki Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2013/27647 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, sadece suça sürüklenen çocuklara uzlaşmayı kabul edip etmedikleri sorulup, müştekiye ulaşılamadığından uzlaşma önerisinden vazgeçilmek suretiyle bozma kararını etkisiz hale getirecek şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar ... müdafii ile ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.